Connect with us

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TEKNOFEST yorulmak nedir bilmeyenlerin, kendine sınır çizdirmeyenlerin festivalidir”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali’nde yaptığı konuşmada, “TEKNOFEST rekorların ve rekortmenlerin festivalidir. TEKNOFEST yorulmak nedir bilmeyenlerin, kendine sınır çizdirmeyenlerin festivalidir. Burada yediden yetmişe tüm katılımcılara hitap eden eşsiz bir teknoloji ziyafeti var” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı’nda düzenlenen Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST’te yaptığı konuşmada sözlerine, Fatih Sultan Mehmet Han’ın fethettiği, Hezarfen Ahmet Çelebi’nin yaşadığı İstanbul’dan ülkenin tüm gençlerini, ilime, bilime, araştırmaya gönül veren gençlerini selamlayarak başladı.

Dünyanın bir numaralı havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST’te yeniden bir arada olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl dördüncüsü düzenlenen TEKNOFEST’in ülkeye, millete ve istikbalin teminatı gençlere hayırlı olmasını diledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu gururu yaşatan, her sene bir önceki yıldan çok daha görkemli bir teknoloji şöleni sunan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve T3 Vakfı ile tüm paydaş kurum ve kuruluşlara teşekkür ederek, “Atalarımız ‘Er giden işine, geç giden boşuna’ diyor. TEKNOFEST’te bu tarihî hakikate bir kez daha şahitlik ediyoruz. Karşımızdaki bu muhteşem atmosfer, erkenden işine koyulan, kendini işine adayan, kalbini ve zihnini işine veren emekçiler sayesinde ortaya çıktı” diye konuştu.

“BURADA SERGİLENEN HER PROJE TAKIM ÇALIŞMASININ ÜRÜNÜDÜR”

Farklı kurum ve kuruluşların, sivil toplum örgütlerinin, özel sektör firmalarının millî teknoloji hamlesinin nişanesi olan TEKNOFEST için tam anlamıyla seferber olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Gece gündüz demeden el birliği içinde çalışarak ülkemizin gençlerine, bilime ve teknolojiye ilgi duyan her kesimden insanımıza işte bu gurur tablosunu yaşattılar. TEKNOFEST sadece evlatlarımızı dünyanın en modern teknolojileriyle tanıştırmıyor, aynı zamanda onlara birlikte iş yapmayı, takım ruhunu, millî duyguları da aşılıyor. Gençlerimiz her sene TEKNOFEST Teknoloji Yarışma tarihlerinin belirlenmesini sabırsızlıkla bekliyor. Kurdukları takımlarla, roketten insansız hava araçlarına, elektrikli araçlardan endüstriyel robotlara, biyoteknolojiden çevreye kadar birçok alanda kıyasıya rekabet ediyorlar. Sevindirici olan husus, ailelerimizin de bu yarışmalara hazırlık sürecinde çocuklarımızın en büyük destekçileri olmasıdır.”

Burada sergilenen her projenin okuluyla, öğretmeniyle, hocasıyla, ailesiyle takım çalışmasının ürünü olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Burada gençlerimizin emeklerinin yanı sıra Türkiye’nin birikimi, ülkemizin zengin potansiyeli de var. Burada Türkiye’nin yarınlarına yön verecek başarılı bilim insanları, mühendisleri, teknisyenleri, araştırmacıları, astronotları var. TEKNOFEST’in yüreği kıpır kıpır atan genç mucitleri inşallah 2053 ve 2071 Türkiye’sinin mimarları olacaktır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Varsın birileri bizim gençlerimizi tanımak yerine, sizleri harflerle kategorilere ayırarak tanımlamaya çalışsın. Varsın birileri bu ülkenin gençlerine vizyon ve ufuk çizmek yerine, gençlerimizi kısır gündemlerine alet etmeye çalışsın. Varsın birileri hiçbir ayrım yapmadan bu ülkenin gençlerini kucaklamak yerine, siyasi ikballeri ve hırsları uğruna kutuplaştırmanın peşine düşsün. Varsın Akıncı’nın bir kablosunu lehimleyemeyecek, Gökbey’in tek bir vidasını sıkamayacak, TOGG’un bataryasının yerini dahi gösteremeyecek olanlar, bu eseri inşa eden gençleri hor, hakir görsün. Biz gençlerimize inanıyoruz. Biz gençlerimizin, harflerle tanımlayanların fersah fersah ötesinde bir karaktere, vizyona, ufka sahip olduğunu gayet iyi biliyoruz” diye ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TEKNOFEST’te yaptığı konuşmada, burada dünyanın seyrini değiştirecek uzay yolcularını, bilim insanlarını, mucitleri, pilotları, mühendisleri, fizikçileri gördüğünü söyledi.

“TÜRKİYE’NİN OTOMOBİLİ TOGG İLK DEFA ZİYARETÇİLERİN HUZURUNA ÇIKTI”

Yine ülkeyi güvenle, huzurla teslim edecekleri pırlanta gibi bir gençlik gördüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Daha önemlisi gençlerimizin yaşadığı tutkuyu paylaşan mühendis, araştırmacı, girişimci ağabey ve ablaları görüyorum. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak hem siz gençlerimizle hem de sizleri en güzel şekilde yetiştiren anne babalarımızla gurur duyuyorum. Rabbime şahsıma sizler gibi gençlerle yol yürümeyi nasip ettiği için sonsuz hamdolsun diyorum” diye konuştu.

“TEKNOFEST rekorların ve rekortmenlerin festivalidir” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TEKNOFEST yorulmak nedir bilmeyenlerin, kendine sınır çizdirmeyenlerin festivalidir. Burada yediden yetmişe tüm katılımcılara hitap eden eşsiz bir teknoloji ziyafeti var. Türk Yıldızları, SOLOTÜRK, Aksungur, Atak helikopterleri, paraşüt timleri, Hürkuş, Gökbey, Bayraktar TB2 gibi göz bebeklerimiz İstanbul semalarında görsel bir şölen sunuyor. Tabii bu sene gökyüzündeki bu bekçilerimize yeni bir üye daha katıldı. Ülkemizin tüm dünyada medarıiftiharı olan Akıncı bu sene gökyüzü şölenimizin yeni yıldızı olarak boy gösterdi. Ayrıca bir diğer atılımımız olan Türkiye’nin otomobili TOGG yine ilk defa ziyaretçilerin huzuruna çıkmış oldu.”

Artık zamanın yakın olduğunu, TOGG’un halkın istifadesine sunulacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Atak helikopterlerini yaptık ve onunla beraber terörün ülkemizde ve ülke dışında belini kırdık. Bugün Türk yapımı olan bu teknolojilerin semalarımızda çıkardığı ses hepinizin içini ısıtıyor, göğsünü kabartıyor. Hatırlayın beş yıl önceki hain darbe girişiminde havalanan uçaklar ülkemizi yıkmak, birliğimizi bozmak, sözüm ona bizi korkutmak için bu alanın üstünde uçuyorlardı. Hamdolsun bugün aynı alanda kendi ürettiğimiz insanlı ve insansız hava araçlarımız Türkiye’nin gücünü göstermek için uçuyor. Bazılarımız maalesef bu uçakların çıkardığı sesleri acıyla, teessürle hatırlıyor olabilir. Ancak, bizim evlatlarımız bu sesleri festivalle, coşkuyla, büyük bir gururla hatırlayacaklardır. İnşallah bu ve benzeri organizasyonların sayısını artıracak Türk gençliğini yeni dünyanın en yetkin nesli hâline getireceğiz. Hamdolsun gerek gençlerimizin ilgisi ve milletimizin teveccühü gerekse rakamlar bu hedefe kesinlikle rahatlıkla ulaşabileceğimizi gösteriyor.”

“GENÇLERİMİZİ DÜNYANIN EN İLERİ, EN YENİ TEKNOLOJİLERİNE HAZIRLIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2018’de TEKNOFEST yolculuğu başladığında 14 teknoloji yarışması ve 20 bin başvuru olduğunu hatırlatarak şu bilgileri verdi: “2021 TEKNOFEST’e geldiğimizde ise teknoloji yarışmalarının sayısı 35’e çıkarken, bu yarışmalara başvuran sayısı on kat artarak 200 bini buldu. Yine 2018’de yarışmacılarımıza 2 milyon liralık ödül, 2 milyon liralık da maddi destek sağlanırken bu yıl bu rakamı 12 milyon lira seviyesine çıkardık. Ayrıca özel sektörümüz de sağ olsunlar Ar-Ge ve inovasyon deyince katkılarını hiçbir zaman esirgemiyor. TEKNOFEST’in ilk sene 28 olan paydaş sayısı, bu yıl 74’e çıkmak suretiyle festivalin nüfuz ettiği alanı daha da genişletti. Tabii paydaşların ve desteklerin sayısı arttıkça gençlerimize daha çeşitli alanlarda daha fazla yarışma sunabilme imkânı buluyoruz. Gençlerimizi sadece savunma sanayi alanındaki işlere değil, dünyanın en ileri en yeni teknolojilerine de hazırlıyoruz.”

Uçan araba tasarımından iletişim teknolojilerine, sağlıkta yapay zekâdan sanayide dijital teknolojilere, biyoteknoloji ve inovasyondan tarım, turizm, çevre ve enerjiye kadar birçok sivil alanda yarışmalar düzenlendiğini vurgulayan Erdoğan, TEKNOFEST’in çok genç bir organizasyon olmasına rağmen şimdiden bölgede ve dünyada kendinden söz ettirmeyi başardığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 88 ülkeden yüzlerce öğrencinin, girişimcinin bu organizasyona katılımının aslında sahip olunan küresel potansiyelin de ispatı olduğunu belirterek şunları kaydetti: “İnsansız hava araçlarımızın dünya basınında manşetleri süslediği gibi TEKNOFEST’te dünya medyasının gündeminde bir numara olmalıdır. İnşallah önümüzdeki yıldan itibaren TEKNOFEST’i uluslararası bir marka hâline getirecek, can Azerbaycan’dan başlayarak dost ve müttefik ülkelerde de düzenleyeceğiz. TEKONFEST’i öyle önemli, öyle etkili, öyle küresel bir marka hâline getirelim ki dünyanın gençleri bu prestijli festivale katılmak için can atsın. Sizlerin gayretleri, sizlerin destekleriyle inşallah bunu da başaracağımıza inanıyorum.”

“BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE’Yİ İNŞA ETMENİN DERDİNDEYİZ”

Bugün yerli ve millî teknolojilerdeki başarılar eğer konuşulabiliyorsa bunda son 19 yılda atılan adımların çok büyük payının olduğunu söyledi. “19 yıldır yaptığımız yatırım ve atılımlarla TEKNOFEST’in, gençlerimizin yaktığı teknoloji ateşinin altyapısını hazırlıyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldiklerinde esamesi dahi okunmayan Ar-Ge ve yenilikçilik ekosistemini geliştirmek için büyük çaba harcadıklarını, bir taraftan işletmelere modern alt yapılar sunarken, diğer taraftan bireysel ve kurumsal Ar-Ge bilincini aşılayabilmek için proje desteklediklerini aktardı.

Üniversitelere kapsamlı destekler vererek dünya çapında tematik araştırma merkezleri kurduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, firmaların bir araya gelip, güç birliği yapabileceği teknoloji geliştirme bölgelerinin sayısını 89’a çıkardıklarını belirtti.

2003’te, binde 5 dahi olmayan Ar-Ge harcamalarının millî gelir içindeki payını ilk kez yüzde birin üzerine çıkardıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Elbette bu rakamların tamamı tek başına bir başarı hikâyesidir. Ancak beklediğimiz hedeflere ulaşmak için asla yeterli değildir. Çünkü biz bugün özellikle kurtarmak için değil, büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa etmenin derdindeyiz. Bunun yolu da öncelikle nitelikli bir insan kaynağına sahip olmaktan, insana yatırım yapmaktan geçiyor. İşte bu insanlar karşımda, bu gençler karşımda” diye konuştu.

Bu amaçla gerek Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi gerekse Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bünyesinde birçok çalışma başlattıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hâlihazırda 66 ilde bulunan Dene Yap Teknoloji Atölyelerini, 2023 yılına kadar 81 ilin tamamına yaygınlaştıracaklarını, bu atölyelerde henüz ilk ve ortaokul çağındaki çocuklara yapay zekâ, robotik kodlama, siber güvenlik gibi geleceğin teknolojilerine yönelik dersler verdiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere sağladıkları girişimcilik, inovasyon ve Ar-Ge desteklerinin yanı sıra açık kaynak platformu ile yeni nesil yazılım okulları ile TEKNOFEST gibi organizasyonlarla bu eğitimi taçlandırdıklarını dile getirdi.

Eskiden okulda öğrenilen “Matematik, fizik, kimya, biyoloji gibi dersler ne işimize yarayacak?” denildiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gençler artık bu soruların cevabını TEKNOFEST’te bulabiliyor. Burada gençler okulda öğrendikleri matematiği, fiziği, kimyayı kullanarak roketler tasarlıyor, elektrikli araçları araştırıyor, İHA’ları uçuruyorlar. Yine bu amaçla millî teknoloji hamlesi ışığında ülkemizin teknoloji kabiliyetlerini en üst seviyeye taşımak için çaba harcıyoruz. Başarılarınızı ödüllendirmek, motivasyonunuzu en yukarıda tutmak için var gücümüzle çalışmayı sürdürüyoruz.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aynı gökte uçsalar dahi karganın dünyası başka şahinin dünyası başkadır” sözüne atıf yaparak şöyle devam etti:” Ülkemizde de siyaseti, ekonomiyi, savunmayı, diplomasiyi, bilimi, milletin gözü yerine başkalarının gözünden gören, okuyan bir kesim bulunuyor. Bunlar ülkeye ve millete ne hizmet ederler ne de hizmet edilmesine izin verirler. Bunlar, ilimde, bilimde, sanatta, sporda, kültürde ne özgün bir eser ortaya koyarlar ne de sizin gibi gençlerimizin ürettiği değerleri takdir ederler. Bunlar, Batı ülkelerindeki her şeyi çok iyi, her hizmet ve ürünü çok kaliteli, bizde ise tam tersine her şeyi çok kötü, çok pespaye, çok kalitesiz görürler. Bunlar, Batı karşısında olabildiğince ezik, kendi halkına ve ülkesine karşı son derece kaba ve küstahtırlar. Kendi mahallesinin dışına çıkmayan sözde elit, özde lümpen bu kifayetsiz güruhu bizim gibi sizler de gayet iyi tanıyorsunuz. Aynı şekilde bugüne kadar neyi başarmışsak, ülkemizi hangi alanlarda ileriye taşımışsak, bunlara rağmen başardığımızı da sizler biliyorsunuz.”

“BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE SİZLERİN OMUZLARINDA YÜKSELECEKTİR”

“40 yıllık siyasi hayatı çetin mücadelelerle dolu bir büyüğünüz olarak sizlere şu gerçekleri hatırlatmak istiyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere şöyle seslendi: “Size ‘Yapamazsınız, başaramazsınız.’ diye üst perdeden ahkâm kesenlerin sözlerine asla kulak asmayın. Heyecanınızı anlamayanlara, yeteneğinizi küçümseyenlere, sizi kafalarındaki dar kalıplara hapsetmeye çalışanlara asla prim vermeyin. Kendi başarısızlıklarına sizi ortak etmelerine kesinlikle rıza göstermeyin. Kadrolu felaket tellallarının hayallerinizle aranıza girmesine asla müsaade etmeyin. Sizler, bizim en kıymetli varlığımız, bu ülkenin en büyük hazinesisiniz. Biz sizlere inanıyoruz. Biz, sizleri seviyoruz. Sizler, daha 21 yaşındayken çağ açıp çağ kapatan dahi Türk, Fatih Sultan Mehmet Han’ın torunlarısınız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizler, ‘Benden bu millet için bir şey istiyorsanız en mükemmelini istemelisiniz. Mademki bir millet tayyaresiz yaşayamaz, öyleyse bu yaşama vasıtasını başkalarının lütfundan beklememeliyiz.’ diyen Nuri Demirağların evlatlarısınız. Yerli ve millî sanayi için canını ortaya koyan Nuri Killigillerin mirasçılarısınız. Büyük ve güçlü Türkiye sizlerin omuzlarında yükselecektir. Hep söylediğim gibi kader gayrete âşıktır; bilim, ilim, hikmet ve idrak için önce inanç, sonra da gayret gerekir. Hayallerimizi ve hedeflerimizi ancak bu şekilde gerçeğe dönüştürebiliriz. Sizden bugün TEKNOFEST’te bizlere eşlik eden Aziz Sancar Hocamızın başarısını daha öteye taşımanızı bekliyorum. Sizlere baktığımda gözlerinizdeki ışığı, kalbinizdeki ateşi görebiliyorum. İstiklalimiz ve istikbalimiz için hep daha ileriye gitmek, ülkemizin kodlarına işlenmiştir. Sizlerle yol yürümekten büyük bir onur, büyük bir gurur duyuyorum. Rabbim yolumuzu ve bahtımızı açık etsin diyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, etkinlik dolayısıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına, T3 Vakfına, tüm paydaş kurum ve kuruluşlara teşekkür etti.

Konuşmasının ardından canlı bağlantıyla 27 ilde eş zamanlı olarak Dene Yap Türkiye Teknoloji Atölyelerinin açılışını gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 27 il ile birlikte sahnede diğer yetkililerle açılış kurdelesini keserken, katılımcılardan makasları günün anısına saklamalarını istedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aziz Sancar ile birlikte TEKNOFEST yarışmalarında projeleriyle dereceye giren takımlara 36 ayrı kategoride ödüllerini verdi.

T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a TEKNOFEST 2021 plaketini takdim etti.

DAHA FAZLA HABER
REKLAMLAR
Click to comment

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ekonomi programımızın olumlu etkilerini önümüzdeki dönemde daha fazla göreceğiz”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “2025 yılında da Türkiye’yi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla kaliteli büyütme stratejimizi uygulamaya devam edeceğiz. Ekonomi programımızın olumlu etkilerini, önümüzdeki dönemde birçok alanda daha fazla göreceğiz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.

Toplantıda ele alınan konulara ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

“Konuşmamın hemen başında dün Muğla’da hastaneye çarparak düşen ambulans helikopterde vefat eden iki pilot, bir hekim ve bir sağlık personelimize Allah rahmet niyaz ediyorum. Şehitlerimizin ailelerine ve yakınlarına sabır diliyorum, sağlık camiamızın başı sağ olsun diyorum.

Biliyorsunuz dün Sarıkamış Harekâtı’nın 110. yıl dönümüydü. Aralarında merhum büyük dedemin de olduğu Sarıkamış şehitlerimize ve gazilerimize bugün bir kez daha Cenabı Mevla’dan rahmet diliyorum.

Allahuekber ve Soğanlı dağlarında vatan savunması esnasında kar çiçekler gibi toprağa düşen kahramanları minnet yâd ediyor, Rabbim asil ruhlarını şad, mekânlarını cennet eylesin diyorum.

“HEDEFLERİMİZ DOĞRULTUSUNDA AZİMLE İLERLİYORUZ”

2024 yılının son kabine toplantısını biraz önce gerçekleştirdik. Kabine toplantımızda dış politikadan ekonomiye, sanayi ve teknoloji alanındaki atılımlarımızdan göçün idaresine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Bakan arkadaşlarımız yaptıkları sunumlarla hem son 2 haftayı etraflıca değerlendirdiler hem de önümüzdeki döneme dair talimatlarımızı aldılar.

Her zaman altını çizdiğim gibi biz, hesaba çekilmeden önce nefsinizi hesaba çekin, ikazınız rehber edinmiş bir kadroyuz. 2024 yılını tamamlarken bir taraftan yaptıklarımızı ve yapamadıklarımızı en objektif şekilde sorguluyor diğer taraftan da gelecek yıla dair yol haritalarımızı tekemmül ettiriyoruz. Bugünkü kabine toplantımızda da bu hassasiyetimiz tecessüm etmiştir.

Şunu bir defa vurgulamak isterim, biz bugüne kadar hep kendimizle yarıştık, çıtayı daima yukarıya taşıdık. Şimdi de hedeflerimiz doğrultusunda azimle, cesaretle, sabırla ilerliyoruz.

“ENFLASYONU KÖRÜKLEYEN FIRSATÇILARLA MÜCADELEMİZDE YENİ YILDA DAHA KARARLI OLACAĞIZ”

Partimizin 23’üncü, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin 7’nci, Türkiye Yüzyılı’nın 2’nci bütçesini 17 Ekim’de Gazi Meclisimizin takdirine sunmuştuk. 2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ve 2023 yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu tekliflerimiz cumartesi günü Genel Kurul’da 317 ‘evet’ oyuyla kabul edildi. 2025 bütçesinin ülkemiz, milletimiz ve ekonomimiz için hayırlara vesile olmasını yüce Allah’tan niyaz ediyorum.

2025 bütçesinin en temel vasfı, ülkemizin 22 yıllık kazanımlarını perçinleyen yatırımları, ekonomik istikrarı ve sosyal refahı önceleyen bir bütçe olmasıdır. Gerek Cumhurbaşkanı Yardımcımız gerek Hazine ve Maliye Bakanımız bütçenin detaylarını ve hedeflerini derli toplu bir şekilde anlattı. 2025 yılı bütçesine ‘Halkın bütçesi değil’ diyenlere sadece şu rakamları hatırlatmak istiyorum. Mayıs ayında başlayan dezenflasyon süreci inşallah 2025 yılında ivmelenerek devam edecek. Rekabet kurallarını ihlal ederek veya söylentiler yayarak enflasyonu körükleyen fırsatçılarla mücadelemizde yeni yılda daha kararlı olacağız.

6 Şubat depremlerinin yaralarını sarmak son 2 yıldır hep gündemimizin ilk sırasındaydı. 2023 ve 2024 yılında bu amaçla günümüz fiyatlarıyla toplam 2,6 trilyon lira para harcadık. Yani bugünkü kurla 75 milyar dolarlık harcama yaptık. Deprem yatırımları gündemimizdeki yerini 2025 yılı bütçesinde de koruyor. Deprem bölgesini inşa ve ihya faaliyetlerimiz kapsamında toplam 584 milyar lira ayırdık. Deprem turistleri ne yaparsa yapsın biz en son hak sahibi vatandaşımız da güvenli yuvasına ve ticarethanesine kavuşana kadar durmadan dinlenmeden çalışacağız.

“2002’DEN BERİ HAZIRLADIĞIMIZ TÜM BÜTÇELERDE SOSYAL DEVLET İLKESİNİ HAYATA GEÇİRMEYE ÖZEL ÖNEM VERDİK”

2002’den beri hazırladığımız tüm bütçelerde sosyal devlet ilkesini hayata geçirmeye özel önem verdik. Halkın kaynaklarını, toplumun çeperlerinden başlayarak halkımızın tamamı için kullandık. 2025 yılında da ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızı gözetmeyi sürdüreceğiz. Bu kapsamda sosyal yardımlar için ayırdığımız rakam 651 milyar liradır.

Enerjide vatandaşımıza verdiğimiz destekleri emeklilerle olan buluşmamızda genel hatlarıyla paylaşmıştım. Bakınız 2002’de asgari ücretli bir kardeşimiz evinde kullandığı 200 kilovatsaat elektrik için aylığının yüzde 20’sini, 100 metreküp doğal gaz için ise yüzde 26’sını ayırmak mecburiyetindeydi. Bugün aynı miktar elektrik için aylığının yüzde 2,4’ünü, doğal gaz için yüzde 5,6’sını ayırması yeterlidir. En düşük emekli aylığı alan vatandaşımız 2002’de elektriğe maaşının yüzde 15,3’ünü, doğal gazda yüzde 19,3’ünü harcıyordu.

Şimdi bu oranlar elektrikte yüzde 3,3’e, doğal gazda yüzde 7,7’ye geriledi. 2024’te vatandaşlarımızın her 100 liralık doğal gaz faturasının 65 lirasını, 100 liralık elektrik faturasının 60 lirasını biz üstlendik.

Enerji desteği olarak 2025 yılında bütçeden 472 milyar lira kaynak tahsis ettik. ‘Suyun fiyatını indireceğiz’ vaadiyle göreve gelip, son 5 yılda suya yüzde 100’ün üzerinde zam yapanlar özellikle bu söylediklerimizi mahcubiyetle not etmelidir. Birçok şehrimizde vatandaşlarımızın su faturaları elektrik faturalarından daha yüksek geliyor. Bunun takdirini milletimizin yaptığına ve yapacağına inanıyorum.

“2025 YILI BOYUNCA DA ÇİFTÇİMİZE, ESNAFIMIZA, SANAYİCİMİZE, İHRACATÇIMIZA YÖNELİK DESTEKLERİMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ”

Diğer başlıklarda da vatandaş odaklı bir anlayışla bütçemizi şekillendirdik. 2025 bütçemizde istihdama ve üretime 2,6 trilyon liradan fazla kaynak ayırdık. Yatırımlar için tahsis ettiğimiz tutar ise 1 trilyon 568 milyar liradır. 2025 yılı boyunca da çiftçimize, esnafımıza, sanayicimize, ihracatçımıza yönelik desteklerimizi sürdüreceğiz.

Bizim 22 yıldır durduğumuz yer bellidir. Biz, kaderini ülkenin ve milletin kaderiyle özdeşleştirmiş bir hükûmetiz. Sessiz yığınların sesi, kimsesizlerin kimsesi olmak için çıktığımız bu yolda tam 22 yıldır sendelemeden yürüyoruz. Bundan sonra da bu çizgimizde en ufak bir değişiklik olmayacak.

Burada yaşadığımız bir hayal kırıklığını da ifade etmek zorundayım. Biz istiyoruz ki dünya ve Türkiye değişirken muhalefet partileri de kendini değiştirsin, yenilesin, güncellesin. Hadi zihniyet değişmiyor, bari en azından üslup değişsin, tarz değişsin, söylem değişsin. İktidara geldiğimiz günden bu yana hep böyle bir muhalefet özlemi içinde, böyle bir muhalefet arayışı içinde olduk ancak her defasında muhalefete dair acı gerçeklerin sert duvarına çarptık. Dünyayı takip eden, gelişmeleri doğru okuyan, ülkeye ve millete ufuk çizen, hepsinden öte sözünün ağırlığı olan bir muhalefet henüz ülkemizde neşvünema bulmadı.

Muhalefet, daha önceki görüşmelerde yaptığı gibi maalesef 2025 bütçesi görüşmelerinde de katkı sunmak, yapıcı eleştiride bulunmak yerine görüşmeleri sabote etmeyi, kışkırtmayı, komisyon aşamasından Genel Kurul’a kadar tüm süreci terörize etmeyi tercih etmiştir. Son bütçe görüşmelerinde de afaki söylemler, ucuz polemikler, buram buram provokasyon kokan açıklamalar dışında hiçbir şey göremedik.

Yıllar geçiyor, isimler değişiyor, liderlik koltuğunda oturanlar değişiyor, ana muhalefetin siyaset tarzında zerre miskal tekâmül yaşanmıyor. Böyle gelmiş, ama artık böyle gitmesin diyoruz. 2025 yılının muhalefet zihniyetinde ve tarzında asgari düzeyde de olsa bir iyileşmeye kapı aralamasını ümit ediyoruz.

Strateji ve Bütçe Başkanlığımız ile Hazine ve Maliye Bakanlığımız başta olmak üzere bütçe ve kesin hesap kanunu tekliflerinin hazırlanmasında emeği geçen tüm kamu kurum ve kuruluşlarını tebrik ediyorum.

AK Parti Grubumuz ile Cumhur İttifakı ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi Grubu’na, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye bütçe görüşmelerindeki dirayetli duruşları dolayısıyla şükranlarımı sunuyorum.

Yasama aşamasında teklifleri, tenkitleri, değerlendirmeleriyle bütçe sürecine katkı veren tüm milletvekillerimize de teşekkürlerimi iletiyorum.

“MERKEZ BANKAMIZIN REZERVLERİ DÜZENLİ OLARAK ARTIYOR”

Ekonomide bir müjdemizi de bu vesileyle paylaşmak istiyorum. Merkez Bankamızın rezervleri düzenli olarak artıyor. Brüt rezervlerimiz geçen hafta 163,5 milyar dolara çıktı ve şimdiye kadarki en yüksek seviyeyi gördü. İstihdam tarafı da hamdolsun oldukça iyi gidiyor. Son 1 senede, istihdam 1 milyon kişi arttı. İşsizlik oranı yüzde 8,8’e düştü. 2025 yılında da Türkiye’yi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla kaliteli büyütme stratejimizi uygulamaya devam edeceğiz. Ekonomi programımızın olumlu etkilerini, önümüzdeki dönemde birçok alanda daha fazla göreceğiz.

“DIŞ POLİTİKADA OLDUKÇA YOĞUN BİR GÜNDEMLE ÇALIŞMALARIMIZI SÜRDÜRDÜK”

Son kabine toplantımızdan bu yana özellikle dış politikada oldukça yoğun bir gündemle çalışmalarımızı sürdürdük. Büyükelçiler Konferansımızın 15.’sini kritik başlıkların ele alındığı bir programla Külliyemizde başarıyla gerçekleştirdik.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabulünün 76’ncı yıl dönümü münasebetiyle düzenlenen ‘Kardeşliğin Yüzü’ etkinliğinde Gazzeli ve Suriyeli çocuklarla bir araya geldik.

11 Aralık’ta Somali Cumhurbaşkanı Şeyh Mahmud ile Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed’i ülkemizde misafir ettik. Her iki liderle ve heyetleriyle 7 saati aşan uzun bir görüşmemiz oldu. İki dost ülke arasındaki sorunları çözmek amacıyla 8 ay önce başlattığımız Ankara sürecinde bir kritik eşiği daha aşmış bulunuyoruz. Doğu Afrika bölgesi uzun yıllardır gerilimle, açlıkla, terör saldırılarıyla ve emperyalist güçlerin böl-parçala-yönet politikalarıyla gündeme geliyor. Bu sinsi senaryoların hâlen devrede olduğunu çok iyi biliyoruz. Ankara Bildirisi ile atılan tarihî adımın Afrika Boynuzu’nda kalıcı barışın, sükûnetin ve istikrarın tesisine yardımcı olacağına inanıyoruz.

Macaristan ile diplomatik ilişkilerimizin tesisinin 100’üncü yılı çerçevesinde ilan ettiğimiz ‘Kültür Yılı’nı başarıyla icra ettik. Türk-Macar Kültür Yılı Kapanış Töreni’ni Cumhurbaşkanı Sulyok ve Başbakan Orban’ın katılımıyla 12 Aralık’ta Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirdik.

“EMEKLİLERİMİZİ ENFLASYONA EZDİRMEME NOKTASINDA KARARLIYIZ”

2024 yılını malumunuz ‘Emekliler Yılı’ olarak ilan etmiştik. Bu sene boyunca Çalışma Bakanlığımız öncülüğünde emeklilerimize yönelik birçok proje hayata geçirildi. 16 Aralık’ta Türkiye Yüzyılı’nın emektarlarıyla bir araya gelerek hem kendilerine teşekkür ettik hem de hasbihâl ettik. Ülkemizde sayısı 16 milyonu aşan emeklilerimizin her biriyle gurur duyuyor, hayat kalitelerini arttırmak için samimiyetle çalışıyoruz. Emeklilerimiz konusunda bugüne kadar asla umut tacirliği yapmadık. Meydanlarda bol keseden söz verip, göreve gelince sözünü unutanlardan da değiliz. Yaşanan her sıkıntının, iletilen her serzenişin farındayız. Emeklilerimizi enflasyona ezdirmeme noktasında kararlı olduğumuzu bu vesileyle bir kez daha vurgulamak istiyorum.

Dost ve kardeş ülke Katar ile ilişkilerimizin derinliği ve yakınlığı herkesin malumudur. Ana muhalefet partisi eski genel başkanının bu ilişkiyi yalanlarla dinamitleme girişimlerine rağmen, iş birliğimizi her alanda geliştirdik, geliştiriyoruz. Katar Emiri Şeyh Temim kardeşimin ülkemizi ziyaretinde başta Suriye’deki güncel meseleler olmak üzere pek çok konuyu ele aldık. 13 yıllık savaşın ardından Suriye’nin yaralarını sarma, kendini toparlama, devleti ve toplumuyla tekrar ayağa kalkma gayretlerine destek vereceğiz.

İsrail saldırılarının hedefi olan Lübnan’ın Başbakanı Sayın Necip Mikati’nin ülkemizi ziyareti bizim için son derece kıymetliydi. Sayın Mikati, ülkesinin en zor dönemlerinden birinde ağır bir yükü alnının akıyla taşımaya gayret ediyor. Necip kardeşimin dirayetli ve basiretli liderliğiyle Lübnan’ı sahil-i selamete ulaştıracağına inancım tamdır. Biz de bu süreçte ülkemize ve şahsımıza yönelik güveni inşallah boşa çıkarmayacak, tüm imkânlarımızla Lübnan’ın yanında olacağız.

“AVRUPA BİRLİĞİ İLE BÖLGESEL KONULARDA DA YAKIN TEMAS HÂLİNDE OLACAĞIZ”

Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Sayın von der Leyen ile görüşmemiz de oldukça verimliydi. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyelik perspektifini güçlendirecek yeni bir vizyona ihtiyaç duyulduğunu kendilerine ilettim. Avrupa Birliği ile bölgesel konularda da yakın temas hâlinde olacağız.

18 Aralık’ta TÜBA ve TÜBİTAK Ödüllerini takdim ettiğimiz tüm bilim, kültür ve sanat insanlarımızı tekrar tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum.

“TÜRKİYE İLE MISIR ARASINDA GELİŞEN SAMİMİ DİYALOĞUN OLUMLU ETKİSİNİ BİRÇOK ALANDA GÖRÜYORUZ”

19 Aralık Perşembe günü Mısır Cumhurbaşkanı Sayın Sisi’nin davetine icabetle 11’inci D-8 Zirvesi’ne iştirak etmek üzere Kahire’deydik. 1997 yılında merhum Erbakan hocamızın öncülüğünde kurulan D-8, 3 kıtada temsil edilen ve 1 milyarı aşan nüfusuyla sağlam adımlarla yoluna devam ediyor. Can Azerbaycan’ın üyeliğe kabul edilmesiyle birlikte D-8 Teşkilatı daha da güçlenmiştir.

Zirve kapsamında Mısır Cumhurbaşkanı Sayın Sisi’nin yanı sıra, katılımcı ülkelerin devlet ve hükûmet başkanlarıyla da ikili görüşmelerimiz oldu. Mısırlı kardeşlerimiz özellikle Gazze krizinde ciddi zorluklarla karşılaştılar. Ülkemizin gönderdiği insani yardımların Gazzeli mazlumlara ulaştırılması noktasında da daima kolaylık gösterdiler. Türkiye ile Mısır arasında gelişen samimi diyaloğun olumlu etkisini başta ticaret ve diplomasi olmak üzere birçok alanda görüyoruz. Bundan sonra da Mısır makamlarıyla eş güdüm içinde hareket edeceğiz. Gerek D-8 Zirvesi’ne başarılı ev sahipliği gerekse sıcak misafirperverliği için Mısır Cumhurbaşkanı Sayın Abdülfettah es-Sisi’ye teşekkür ediyor, Mısır halkını ülkem ve milletim adına bir kez daha hürmetle selamlıyorum.

Bir taraftan bu yoğun gündemle koştururken, diğer taraftan da partimizin il kongrelerine iştirak ediyoruz. Son iki haftada bizzat katıldığımız Sakarya, Kocaeli, Erzurum, Mardin ve Muğla başta olmak üzere il kongrelerimizde görev alan tüm yol arkadaşlarımı tebrik ediyor, nöbeti devreden arkadaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum.

“SURİYE’DE YEPYENİ BİR DÖNEM BAŞLADI”

8 Aralık’ta Şam’ın düşmesi, Esed’in kaçması ve 61 yıllık Baas rejiminin yıkılmasıyla birlikte Suriye’de yepyeni bir dönem başladı. Suriye devriminin ortaya çıkardığı yeni durum tüm dünyanın ilgisini tekrar bu ülkeye yöneltti. Suriye’nin komşusu ve kardeşi olarak yeni süreci en iyi okuyan, en iyi tahlil ve tetkik eden ülke konumundayız.

Doğru duvar yıkılmaz inancıyla, Suriye krizinin ilk anından itibaren hep tarihin doğru tarafında yer aldık. Rabbim bizi önce Suriyeli mazlumlara, sonra da bize inanan ve itimat eden aziz milletimize mahcup etmedi. Bugün sadece Suriye halkının değil, Türkiye’nin adını duyunca gözleri parlayan yüz milyonlarca kardeşimizin yüzüne de vakarla bakabiliyoruz. Şüphesiz bu süreçte en ağır imtihanımız 14-28 Mayıs seçimleri döneminde yürütülen alçakça kampanyaya karşı göğsümüzü siper etmemiz olmuştur.

Esas meselenin seçim kazanmak değil, her şeyden önce gönül kazanmak olduğunu bir kez daha gördük. Rabbimizin yardımı ve milletimizin engin ferasetiyle hem seçimleri kazandık hem de Suriye halkının zaferine giden yolun taşlarını döşedik. Yeni yönetimde görev alan isimleri hepimiz gururlanarak takip ediyoruz. Türkiye’de eğitim almış, milletimizle gönül bağı olan kardeşlerimizi çeşitli makamlarda gördükçe Rabbimize bir kez daha hamt ediyoruz.

Suriye devriminin lideri Sayın Ahmed eş-Şera ile yakın diyalog hâlindeyiz. Talimatımız üzerine ilk önce MİT Başkanımız kendisini ziyaret etti. Ardından Şam Büyükelçiliğimizi süratle faaliyete geçirdik. Dün de Dışişleri Bakanımız Şam’daydı. Geçici yönetimle son derece sıcak görüşmeler gerçekleştirdi. İnşallah, ziyaretlerimiz bundan sonra da artarak devam edecek.

“İSTİKRARLI BİR SURİYE TÜM BÖLGE İÇİN İSTİKRAR VE GÜVEN KAYNAĞI DEMEKTİR”

Zalim rejime karşı savaşı kazanan Suriye halkının zaferi de kazanması ve başarılarını kalıcı hâle getirmesi için gereken her türlü desteği vereceğiz. En zor günler Allah’ın izniyle artık geride kalmıştır. Dökülen mübarek şehit kanları da, Suriye halkının çektiği çileler de boşa gitmemiştir. 61 yıllık Baas karanlığına son veren Suriyeli kardeşlerimizin el birliği ve gönül birliği içinde ülkelerini yeniden ayağa kaldıracaklarına eminim. Suriye’nin komşularının da şu önemli hakikati gördükleri kanaatindeyim: istikrarlı bir Suriye tüm bölge için istikrar ve güven kaynağı demektir. Suriye huzura kavuştukça bölgedeki herkes kendini daha güvende hissedecektir. Bunun için toparlanma ve kapasite inşa etme çabalarında Suriye halkına özellikle hep beraber omuz omuza vermeliyiz. Suriye halkının da Arap âlemi ve İslam dünyasından beklentisi bu yöndedir. Yeni yönetimin bu meyanda verdiği mutedil mesajları çok değerli ve anlamlı buluyoruz.

Şunu da ifade etmek isterim: İsrail’in artan saldırganlığının gerisinde Suriye’deki devrimi gölgelemek, Suriye halkının umutlarını boğmak olduğu anlaşılıyor. İsrail fırsatçılık yapsa da er ya da geç işgal ettiği topraklardan çekilecektir, buna mecbur kalacaktır. Daha önce söyledim, elinde 50 bin Gazzeli masumun kanı olan Netanyahu’nun tuttuğu yol, yol değildir. Daha fazla kan dökerek, daha fazla can alarak, daha çok toprağı işgal ve istila ederek varılacak yer sadece daha fazla güvensizliktir, huzursuzluktur. İsrail’de şayet bir devlet aklı varsa bunu ne kadar erken idrak ederlerse o kadar iyi olacaktır.

“SURİYE’NİN VE BÖLGEMİZİN GELECEĞİNDE HİÇBİR TERÖR YAPILANMASINA YER YOKTUR”

Burada şu noktanın altını özellikle çizmek istiyorum: Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve üniter yapısının her şart altında korunması Türkiye’nin değişmez çizgisidir. Bundan kesinlikle geri adım atmayacağız. Suriye’nin ve bölgemizin geleceğinde DEAŞ ve PKK dâhil hiçbir terör yapılanmasına yer yoktur. PKK ve uzantıları ya kendilerini tasfiye edecekler ya da tasfiye edilecekler. Kürt kardeşlerimize zulüm eden, çocuklarını kaçırarak ölüme gönderen, kendileri dışında hiç kimseye hayat ve söz hakkı tanımayan bu katil sürülerini bölgemiz için bir tehdit kaynağı olmaktan mutlaka çıkartacağız.

Suriye’deki bölücü terör örgütü unsurlarına yönelik nokta operasyonlarımızı, bir cerrah hassasiyetiyle, sivillerin kılına zarar vermeden sürdürmekte kararlıyız. Suriye’deki yeni yönetimin bu konuda kararlılığını memnuniyetle karşılıyoruz. Yakın zamana kadar bölücü örgütün arkasında duran Batılı ülkelerin de bu canilerden desteğini yavaş yavaş kestiğini görüyoruz.

Şunu rahatlıkla ifade edebilirim: PKK ve uzantıları için zaman kısalıyor, çember daralıyor, yolun sonu görülüyor. Kimin eteğine yapışırsa yapışsınlar, kimin tetikçiliğini yaparlarsa yapsınlar, hangi yabancı odağa sarılırsa sarılsınlar şunu çok iyi bilsinler ki, kendilerini bekleyen acı akıbetten kaçamayacaklar. Şairin dediği gibi, belki yarın, belki yarından da yakın bir sürede 40 yıldır kanımızı emen bu beladan Allah’ın izniyle kurtulacağız. Terör duvarını da tamamen yıktıktan sonra Türkler, Araplar, Kürtler olarak hep beraber büyük bir kucaklaşmaya imza atacağız. Barışın, huzurun, refahın ve kalkınmanın bölgemizin tamamına hâkim olduğu çatışmalarla değil, kardeşlikle anılan bir iklimi, inşallah, tesis edeceğiz. Bu güzel günlerin şafağı artık sökmeye başlamıştır. Bugünümüz nasıl dünden daha iyiyse, yarınlarımız da bugünden çok daha iyi olacaktır. Milletimizden bize güvenmeye, bize dua etmeye özellikle özen göstermesini rica ediyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum.”

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı genc-gazeteciler-1.gif
Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı anigif-genc-gazeteciler.gif

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeni anayasa Türkiye için lüks değil, çok geç kalmış bir ihtiyaçtır”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muğla’da STK Temsilcileriyle Buluşma Programı’nda yaptığı konuşmada, “Yeni anayasa Türkiye için lüks değil, çok geç kalmış bir ihtiyaçtır. Bu yönde atılacak bir adım Türkiye Yüzyılı hedefimize daha kolay, daha hızlı ulaşılmasını sağlayacaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Muğla’da Sivil Toplum Kuruluşları (STK) Temsilcileriyle Buluşma Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, AK Parti Muğla İl Kongresi’ni partiye yakışır bir coşkuyla gerçekleştirdiklerini ifade etti.

Muğla İl Kongresi’nde hem teşkilat mensuplarıyla kucaklaştıklarını hem de AK Parti ve Cumhur İttifakı’nı Muğla’da zirveye taşıyacak yeni kadroları belirlediklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, görevini devredenlere teşekkürlerini iletti, millete hizmet nöbetini devralanlara da üstün başarılar diledi.

“TÜM TÜRKİYE’YE HİZMET ETMEK İÇİN GECE GÜNDÜZ KOŞTURUYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerek 50 yılı aşan siyasi hayatı, gerekse 22 yıllık iktidarları boyunca milletin gönlünü kazanmanın, hayır duasına mazhar olabilmenin rehber edindikleri ilke olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti: “Bize oy versin ya da vermesin, kimseyi ayırmadan, ötekileştirmeden tüm Türkiye’ye hizmet etmek için gece gündüz koşturuyoruz. Şunun altını çizerek tekrar ifade etmek isterim; bizim siyaset felsefemizde ayrımcılık asla yoktur. Kimseyi inancından, tercihinden, meşrebinden, siyasi partisinden dolayı dışlama yoktur. Etnik kökeni, dünya görüşü, sandıktaki tercihi ne olursa olsun 85 milyonun her bir ferdi bizim özbeöz kardeşimiz, canımızın bir parçasıdır. Hep söylüyorum 85 milyonluk devasa bir aileyiz. Vatanımız bir, bayrağımız bir, İstiklal Marşımız bir, acımız bir, sevincimiz bir, mazimiz bir, istikbalimiz birdir. Allah’ın izniyle bunu değiştirmeye kimsenin gücü yetmez.”

Türkiye’nin yakın geçmişinde gerçekten büyük acılar yaşandığını ve milletin tercihlerinin yok sayıldığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Millî iradeye darbe vuruldu. Gençlerimizi sokak olaylarında kurban verdik. 40 yıllık terörle mücadelemizde nice koç yiğit ömrünün baharındayken toprağa düştü. Maraş ve Çorum olaylarında insanımızı birbirine kırdırdılar. Sermayenin renklere ayrıldığı, baskıların, tehditlerin, zorbalıkların ayyuka çıktığı, insanların fişlendiği olağanüstü dönemler yaşandı. Kürt kardeşlerimiz, bir tarafta terör örgütünün, diğer tarafta dikta heveslisi bir avuç kibir abidesinin olduğu bir cendereye sıkıştırıldı. Kılık kıyafetinden, şivesinden, dış görünüşünden dolayı insanlarımız hakarete maruz kaldı, itildi, ötelendi.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Alevi, Bektaşi vatandaşlarımız asırlardan süzülüp gelen kültürlerini tam yaşayamıyor, kimliklerini korkusuzca dile getiremiyordu. Başörtülü kızlarımızın en temel hakkı olan eğitim hakları, çalışma hakları, iş hayatına katılma hakları keyfi sebeplerle gasbedilmiş, kısıtlanmıştı. Kerameti kendinden menkul seçkinler mutlu müreffeh bir hayat sürerken toplumun kahir ekseriyeti ya yasaklarla ya da yokluk ve yoksullukla boğuşuyordu. Daha bunun gibi sayısız zorlukla, sınamayla karşılaştık. Allah’a hamdolsun, bunların neredeyse tamamını artık geride bıraktık” diye ekledi.

“HAYAL DAHİ EDİLEMEYEN NİCE ÖNEMLİ REFORMU KARARLILIKLA HAYATA GEÇİRDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, krizlerin ve belirsizliklerin kol gezdiği Türkiye’yi son 22 yılda tekrar ayağa kaldırdıklarını belirterek, “2002’de 230 milyar dolar ekonomik büyüklüğü olan ülkemizi geçen sene 1 trilyon 130 milyar dolarlık büyüklüğe kavuşturduk. Millî gelirimizin 2024 sonunda 1 trilyon 331 milyar dolara ve kişi başına gelirimizin ise 15 bin 551 dolara yükselmesini şu anda bekliyoruz” şeklinde konuştu.

Türkiye’de 36 milyar dolar seviyesinde devraldıkları ihracat rakamlarını 261 milyar doların üzerine çıkardıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizden önce hayal dahi edilemeyen nice önemli reformu, nice hak ve özgürlük hamlesini sabırla, azimle ve kararlılıkla hayata geçirdik. Türkiye’yi güven ve istikrarla uyum içinde en önemlisi de birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde hamdolsun bugünlere getirdik” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, elini vicdanına koyan herkesin geçmişin Türkiye’siyle bugünün Türkiye’si arasındaki devasa farkı gördüğünü ve kabul ettiğini vurgulayarak, “Yapılanları objektif olarak değerlendiren her bir insanımız, ülkemizin 22 yılda katettiği büyük mesafeyi tasdik ve takdir ediyor. Ekonomide, diplomaside, ticarette, turizmde, savunmada, sağlıkta hâsılı aklınıza gelebilecek her alanda gerçekten hiç umulmadık başarılara imza attık” değerlendirmesinde bulundu.

Hayatın dinamizmi içerisinde beklentiler ve taleplerin de dönüştüğüne dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünya değiştikçe insanın aynı kalması fıtrata aykırı bir durumdur. Siyasetin görevi sorulara ve sorunlara makul cevaplar üretmek, halktaki değişim iradesini doğru enstrümanlarla yönetmektir. Bunun kolay bir vazife olmadığını hepimiz biliyoruz” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE’NİN DARBE ANAYASASI KAMBURUNDAN KURTULMASININ ŞART OLDUĞUNU UZUN BİR SÜREDİR ISRARLA DİLE GETİRİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye gibi demokrasisi 42 yıl önce yapılmış darbe anayasasıyla malul olan ülkelerde değişimi yönetmenin çok daha çetrefilli olduğunun altını çizerek şöyle devam etti: “Bunun için Türkiye’nin darbe anayasası kamburundan kurtulmasının şart olduğunu uzun bir süredir ısrarla dile getiriyoruz. Bu çağrıyı da muhalefetin iddia ettiği gibi, gündem kaygımızdan değil, tam aksine ülkemizin yeni anayasa ihtiyacını gördüğümüz için yapıyoruz. Ama bizim öyle bir muhalefetimiz var ki, bırakın çözümün parçası olmayı, sorunun katlanarak büyümesi için elinden geleni ardına koymuyor. Anayasa dahil ülkenin herhangi bir meselesinde önerileri var mı, yok. ‘İstemezük’ten başka lügatlerinde kelime var mı, o da yok. Böyle gelmiş, böyle gitsin. ‘Aman Ali Rıza Bey ağzımızın tadı kaçmasın’ modunda son derece konforlu bir alanda siyasetçilik oynuyorlar.”

“EVLATLARIMIZA DAHA ÖZGÜR VE GÜÇLÜ BİR ÜLKE BIRAKMA ÜLKÜMÜZE BİRAZ DAHA YAKLAŞMIŞ OLACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Allah aşkına böyle siyaset olur mu? Mızıkçılık yaparak, kaçarak, saklanarak, işi yokuşa sürerek bu ülkeye hizmet edilir mi? Muhalefet demek her şeye karşı çıkmak, her şeye itiraz etmek midir? Şu hakikati açık ve net ifade etmek durumundayım; muhalefet samimi çağrılarımıza kulak tıkasa da siviller eliyle yapılmış demokratik, kuşatıcı ve özgürlükçü bir anayasa ihtiyacımız var. Yeni anayasa Türkiye için lüks değil, çok geç kalmış bir ihtiyaçtır. Bu yönde atılacak bir adım Türkiye Yüzyılı hedefimize daha kolay, daha hızlı ulaşılmasını sağlayacaktır.”

Yeni anayasa konusunda, Meclisteki partilerin çoğunun ilk dört madde başta olmak üzere pek çok hususta hemfikir olduğunu memnuniyetle müşahede ettiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın da yeni anayasa iradesi zaten güçlüdür, diridir, dinamiktir. Son yılların en çoğunlukçu aritmetiğine sahip 28’inci Dönem’de Meclisin kendisinden bekleneni özellikle yerine getirmesini ümitle arzu ediyoruz. İnşallah böylece evlatlarımıza daha özgür, daha müreffeh ve güçlü bir ülke bırakma ülkümüze biraz daha yaklaşmış olacağız. Bu süreçte Muğla’nın iş dünyasıyla, sivil toplumuyla, kanaat önderleriyle bizim yanımızda olması çok ama çok önemlidir. Rabbim şimdiden işlerimizi kolaylaştırsın diyorum.”

“MUĞLA’NIN TABİAT HARİKASI KOYLARINA, KÖYLERİNE DÜNYANIN DÖRT BİR YANINDAN TURİST GELİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muğla’nın insanı kendine meftun eden bir şehir olduğunu söyledi.

Son yıllarda Muğla’nın büyük bir atılım içinde olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öyle ki Muğla’nın seralarında üretilen, tesislerinde işlenip paketlenen gıda ürünleri, dünyanın dört bir yanına gönderiliyor. Muğla’nın tabiat harikası koylarına, köylerine, tesislerine dünyanın dört bir yanından turist geliyor” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muğla’nın Akdeniz, Ege ve İç Anadolu’yu birleştiren konumuyla ülkedeki her bir ferdin hayallerini süsleyen bir yer olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Ancak bütün bu avantajlarına rağmen Muğla yerel yönetimler boyutunda maalesef hak ettiği ilgiyi görmüyor. Muhalefetin siyasi meselelerdeki lakayt tavrı, yönettikleri şehirlerdeki yerel yönetimle ilgili konulara da sirayet ediyor. Sorun çözmek, milletin sıkıntılarını ortadan kaldırmak gibi bir dertleri yok. Polemik ve mazeret üretmeye harcadıkları enerjiyi şehirlerine hizmet etmeye ayırsalar inanın şehirlerimiz çok ayrı bir yerde olurdu. Bu konuda herhangi bir değişim işareti göremiyoruz.”

Muğla ve Bodrum’un her yıl yaklaşık 1,5 milyon misafir ağırladığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin turizmdeki hedefleri büyüdükçe buraya gelen yerli ve yabancı ziyaretçi sayısının doğal olarak arttığını ifade etti.

“DERDE DERMAN OLMANIN, SIKINTILARI ORTADAN KALDIRMANIN PEŞİNDEYİZ”

Turizmde 2024 yılı hedefinin 60 milyon ziyaretçi olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz bir taraftan turizmde gaza basarken, yerel yönetimler tarafında tam anlamıyla bir atalet, hatta sabotaja varan bir duyarsızlık görüyoruz. Turizmden ekonomik olarak ciddi gelir elde ediyorlar. İş altyapı ve üstyapı yatırımlarına gelince hiçbir adım atmıyorlar” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, başta Bodrum olmak üzere Muğla’nın birçok ilçesinde içme suyu sıkıntısının yaşandığına ancak görevi içme suyu sorununu çözmek olanların bu sorunu görmezden ve duymazdan geldiğine dikkati çekerek şunları söyledi: “İstanbul gibi bir şehrin belediye başkanlığını yapmış bir kardeşiniz olarak, üstelik çöp, çukur, çamur, susuzluk, bunları yaşayan bir İstanbul devralmıştım. Orada bütün bu sorunları bir yıl içinde sildik süpürdük. Şimdi aynı durum maalesef Muğla’da var. Kirlilik sebebiyle neredeyse canlının yaşamadığı İzmir Körfezi için de aynı şeyler geçerli. Orada da İzmir’e hizmet etmemeyi hayat tarzı üzerinden meşrulaştırmaya çalışan garip bir zihniyet var. Eser ve hizmet siyasetiyle temayüz etmek yerine korkuları körükleyerek, ideolojik belediyecilik yaparak beceriksizliklerini örtmeye çalışıyorlar. Biz ise derde derman olmanın, sıkıntıları ortadan kaldırmanın peşindeyiz.”

“MUĞLA’NIN, BODRUM’UN İÇME SUYU SORUNUNU ÇÖZMEK İÇİN KOLLARI SIVADIK”

Su sorununu çözmenin DSİ’nin değil, büyükşehirlerde büyükşehir belediyelerinin görevi olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sorunu ben yaşadığım için söylüyorum. İstanbul’u susuzluktan aldık ve kısa bir zaman içinde İstanbul’un su sorununu çözdük. CHP’nin büyükşehir belediyelerine bakın. Acaba bu sorunları çözdüler mi? Çözüyorlar mı? Böyle bir dertleri var mı? Muğla büyükşehir, Muğla’da su sorunu ne için çözülmez, neden bu konuda adım atılmaz?” dedi.

Aynı sorunun Van’da da yaşandığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Van’da da Veysel beyin bakan olduğu zaman baktık ki Van maalesef su sorununu çözemiyor. O zaman Veysel beye dedim ki ‘burada yaşayanlar bizim insanımız yatırımı yap ve Van’ın su sorununu DSİ ile çözelim.’ Van’ın su sorununu o zaman biz DSİ ile çözdük. 22 yıldır nasıl milletimize kulak vererek biz bu günlere geldiysek Muğla’nın, Bodrum’un içme suyu sorununu çözmek için de kolları sıvadık.”

“MUĞLA’YI, DİĞER 80 VİLAYETİMİZİ KALKINDIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yatırım programına aldığımız Sandras İçme Suyu Projemiz ile Muğla il merkezinin içme suyu ihtiyacını inşallah karşılayacağız. Toplam 7,6 milyar lira maliyeti olan projeyle yıllık 7,32 milyon metreküp içme suyu depolama, günlük 5 bin metreküp kapasiteli arıtma tesisi ve 12,3 kilometresi tünel olan toplam 80 kilometrelik isale hattını devreye alacağız. Bodrum Barajı’nın proje çalışmalarını da seneye başlatıyoruz. Yıllık 13,2 milyon metreküp depolama, günlük 135 bin metreküp arıtma kapasitesiyle Bodrum’un kanayan yarasına inşallah merhem olacağız” diye ekledi.

Bodrum Yalıkavak yolunun kalan 7 kilometrelik ihalesinin yapıldığını ve çalışmalara başlandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, seneye bu çalışmanın biteceğini, 69 kilometre uzunluğundaki Söğüt-Seydikemer Yolu’nun da 21 kilometresini bölünmüş yol olarak tamamladıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çalışmaların sürdüğünü belirterek şunları kaydetti: “51 kilometrelik Seydikemer-Kalkan yolunun 12 kilometresini tamamladık, kalan kısımlarıyla ilgili çalışmalarımız sürüyor. 27 kilometre Gökova ayrımı-Marmaris Yolu’nu bölünmüş yol olarak yine biz bitirdik. Marmaris-Datça Yolu’nun 50 kilometresini bitirdik, kalan 18 kilometresinde çalışmalarımıza devam ediyoruz. İlçeleriyle birlikte tüm Muğla’yı, Allah’ın izniyle, muhalefetin beceriksizliğine mahkûm etmeyeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yılgınlığa prim vermeden hem Muğla’yı hem diğer 80 ili kalkındırmaya devam edeceklerini söyledi.

GENÇ GAZETECİLER MUĞLA

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Cumhurbaşkanı Erdoğan, D-8 Teşkilatı 11. Zirve Toplantısı’na katıldı

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır’ın başkenti Kahire’de düzenlenen, Gelişen Sekiz Ülke (D-8) Teşkilatı 11. Zirve Toplantısı’na katıldı.

D-8 Teşkilatı 11. Zirve Toplantısı’na gelişinde, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, aile fotoğrafı çekiminin ardından zirve toplantısına iştirak etti.

GENÇ GAZETECİLER | MISIR KAHİRE

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı anigif-genc-gazeteciler.gif

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Cumhurbaşkanı Erdoğan Mısır’da

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gelişen Sekiz Ülke (D-8) Teşkilatı 11. Zirve Toplantısı’na katılmak üzere gittiği Mısır’ın başkenti Kahire’ye ulaştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Kahire Uluslararası Havalimanı’nda, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin Kahire Büyükelçisi Salih Mutlu Şen ve Mısırlı yetkililer karşıladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Mısır ziyaretinde, Ticaret Bakanı Ömer Bolat da eşlik ediyor.

GENÇ GAZETECİLER | MISIR KAHİRE

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı anigif-genc-gazeteciler.gif

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Temim ile görüştü

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye ziyarette bulunan Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi.

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı anigif-genc-gazeteciler.gif

DAHA FAZLA HABER
REKLAMLAR

HABER BURADA

Dünya2 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ekonomi programımızın olumlu etkilerini önümüzdeki dönemde daha fazla göreceğiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “2025 yılında da Türkiye’yi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla...

Bürokrat4 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeni anayasa Türkiye için lüks değil, çok geç kalmış bir ihtiyaçtır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muğla’da STK Temsilcileriyle Buluşma Programı’nda yaptığı konuşmada, “Yeni anayasa Türkiye için lüks değil, çok geç kalmış bir ihtiyaçtır....

Bürokrat7 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, D-8 Teşkilatı 11. Zirve Toplantısı’na katıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır’ın başkenti Kahire’de düzenlenen, Gelişen Sekiz Ülke (D-8) Teşkilatı 11. Zirve Toplantısı’na katıldı. D-8 Teşkilatı 11....

Bürokrat7 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Mısır’da

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gelişen Sekiz Ülke (D-8) Teşkilatı 11. Zirve Toplantısı’na katılmak üzere gittiği Mısır’ın başkenti Kahire’ye ulaştı. Cumhurbaşkanı...

Bürokrat1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Temim ile görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye ziyarette bulunan Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya...

Bürokrat1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, ortak basın toplantısı düzenlendi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB Komisyonu Başkanı von der Leyen ile gerçekleştirdikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Türkiye her iki terör örgütünü...

Bürokrat1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB Komisyonu Başkanı von der Leyen ile görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye ziyarette bulunan Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir...

Dünya1 hafta önce

YERLİ VE MİLLİ LOKOMOTİF İÇİN 3 YENİ FABRİKA

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye Raylı Sistem Araçları AŞ (TÜRASAŞ) bünyesinde raylı sistem araçlarının geliştirilmesi ve mevcut üretim...

Bürokrat2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’yi hiç olmadığı kadar huzurlu, müreffeh ve güzel günler bekliyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Erzurum 8. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Krizlerin ve çatışmaların da ekonomimize bazı olumsuz yansımaları oldu....

Bürokrat2 hafta önce

Emine Erdoğan, “BM Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu”nun toplantısına başkanlık etti

Emine Erdoğan, “Birleşmiş Milletler (BM) Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu”nun üçüncü resmî toplantısına başkanlık etti. Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma...

REKLAMLAR
Eylül 2021
P S Ç P C C P
 12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
27282930  
REKLAMLAR

GENÇ BÜROKRAT

seers cmp badge