Cumhurbaşkanı Erdoğan, TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali’nde yaptığı konuşmada, “İlkini 2018 yılında düzenlediğimiz TEKNOFEST, hamdolsun, artık kendi alanında bir markaya dönüştü” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Atatürk Havalimanı’nda düzenlenen Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST 2023’ü ziyaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, TEKNOFEST’in bu yıl bir başka güzel olduğunu, ülkenin 81 ilindeki genç yüreklere selamlarını gönderdiğini söyledi.
Dünyanın bir numaralı havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST’te katılımcılarla beraber olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımlarından dolayı Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e, eşi Mihriban Aliyeva’ya ve Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe’ye teşekkür etti.
Şöhreti, ülkenin sınırlarının da ötesine taşıyan TEKNOFEST’in yedincisinin düzenlendiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilki 2018 yılında düzenlenen TEKNOFEST’in bir markaya dönüştüğünü vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, teknolojiye, savunma sanayiine ve bilime meraklı gençlerle bir araya geldiklerini belirterek, şöyle devam etti: “Bu yılki teknoloji bayramımızı önce İstanbul’da, ardından da inşallah Ankara’da yaşıyoruz. Millî teknoloji hamlemizin somut örneklerinin sergilendiği TEKNOFEST’in ülkemize, milletimize ve siz gençlerimize hayırlı olmasını diliyorum. Bizlere bu gurur tablosunu yaşatan T3 Vakfına, bakanlıklarımıza, tüm paydaş kurum ve kuruluşlarımıza teşekkür ediyorum. Yarışmaya katılan, dereceye giren projeleriyle fikirleriyle önümüzde yeni ufuklar açan tüm kardeşlerimizi canı gönülden tebrik ediyorum.”
“BU YIL 81 İL VE 96 ÜLKEDEN 333 BİN TAKIM VE 1 MİLYON YARIŞMACI BAŞVURUSUNA ULAŞTIK”
TEKNOFEST’e başvuran takım sayısının her sene katlanarak arttığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu etkinliğe 2018’de 4 bin 333 başvuruyla bismillah demiştik. Bu yıl 81 il ve 96 ülkeden 333 bin takım ve 1 milyon yarışmacı başvurusuna ulaştık. Yarışma kategori sayısı da 14’ten 41 ana ve 102 alt kategoriye çıktı. Katılımların artmasıyla birlikte ödül ve teşviklerimizin meblağı da yükseldi. Toplam 4 milyon lira ödül ve destek rakamıyla başlayan süreç, 44 milyon lirayı buldu. Rekorların ve ilklerin festivali olan TEKNOFEST’in önümüzdeki dönemde başarı çıtasını daha da yukarı çıkaracağına inanıyorum.”
TEKNOFEST 2023’ü ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan burada yapacağı konuşma öncesi yanında bulunan Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in 6 Şubat depremlerinin ardından Türkiye’yi hiç yalnız bırakmadığını, Azerbaycan arama kurtarma ekiplerinin kendileriyle beraber olduğunu, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in Kahramanmaraş’a bin kalıcı konut sözü verdiğini söyledi.
HAYDAR ALİYEV İLKOKULU TEMEL ATMA TÖRENİ
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in okuluyla camisiyle yurduyla birçok konutla beraber deprem bölgesinde âdeta bir Azerbaycan şehri inşa etmeye karar verdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aliyev’le birlikte 24 derslikli Haydar Aliyev İlkokulu Temel Atma Töreni’ne canlı bağlantıyla katıldı.
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci ile yapılan bağlantının ardından butona basılarak okulun temeli atıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in kendisine okulun bir yıl sürede bitmesi gerektiğini söylediğini belirtmesi üzerine, Tarım ve Orman Bakanı Kirişci de okulun belirtilen sürede biteceğini kaydetti.
Temel atma törenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’e Haydar Aliyev’in yüzüncü yıl doğumunun anı pulunu hediye etti.
6 Şubat depremleri sonrasında milletin imdadına koşan T3 Vakfı ile Baykar şirketini tebrik ederek, Baykar’ın “asrın felaketi” karşısında sergilediği örnek duruşla bu milletin öz evladı olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu vurguladı.
T3 Vakfı ve TEKNOFEST gönüllüsü gençlerin birçok kez bölgeye giderek depremzedelerin kara günlerinde yanlarında olduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, fedakârlıkları ve gayretleri dolayısıyla gençleri kutladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş’ta temelini az önce beraber attıkları deprem konutları için Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’e de teşekkür ederek, Azerbaycan makamları ve halkının bu süreçte dostluğun ve kardeşliğin ne demek olduğunu gösterdiklerini ifade etti.
“TÜRKİYE’DE BİR TEKNOLOJİ EKOSİSTEMİ İNŞA ETMEK İÇİN GERÇEKTEN ÇOK ÇABA HARCADIK”
Bir siyasetçi için en büyük mutluluk kaynağının verdiği emeklerin boşa gitmediğini bizzat kendi gözleriyle görmesi olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Türkiye’de bir teknoloji ekosistemi inşa etmek için gerçekten çok çaba harcadık. Gençlerimizin hayallerinin peşinden korkusuzca gidebileceği bir iklimi ülkemizde kurmak için de çok mücadele verdik. İşte bugün, yıllar önce diktiğimiz fidanların kök saldığını, serpildiğini ve meyveye durduğunu görmenin bahtiyarlığı içindeyim. Rabb’ime TEKNOFEST gençliğinin dalga dalga büyüyen şu coşkusuna şahit olmayı bizlere nasip ettiği için hamdediyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere şöyle seslendi: “Gençler, bugün burada sadece Türkiye Yüzyılı’nın mimarları yok. Burada aynı zamanda geleceğin Hezarfen Ahmedi Çelebileri, istikbalin Uluğ Beyleri, Ferganileri, Birunileri, Ali Kuşçuları var. Burada, hayalleri yarım kalan Vecihi Hürkuşlar, Nuri Demirağlar, Nuri Killigiller, Şakir Zümreler var. Burada okuyan, araştıran, ülkesi ve vatanı için yüreği çarpan, yarının bilim adamları, mühendisleri, münevverleri, girişimcileri var. Aynı zamanda, burada çok değerli dünürüm, rahmetli Özdemir Bayraktarları var. Ve varisleri değerli Canan yengem (Bayraktar) var. O da bu işin bütün muhasebatını bizzat tutmuş bir anne, bir eş, böyle bu işi yürüttüler. Öbür tarafta kardeşlerin bu işe sahip çıkışları, onlar da bunun için ayrı bir dinamizm oldu. Rabb’im hepinizin yolunu, ufkunu ve bahtını açık etsin diyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de geri kalmışlığın prangalarını parçaladıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Büyük ve güçlü Türkiye’nin altyapısını biz kurduk. Gençlerimize, ‘Ben de yapabilirim.’ öz güvenini biz kazandırdık. Dışa bağımlılığın, montajcılığın, sürekli başkalarına muhtaç yaşamanın milletimizin kaderi olmadığını biz gösterdik. Kendi vatandaşlarıyla birlikte tüm mazlum ve mağdurların umudu olan bir Türkiye’nin temellerini attık. Yatırımlarımızla ülkemizi bölgesinin parlayan yıldızı hâline biz getirdik. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nı da sizler inşa edeceksiniz. Gençler unutmayın, biz artık sizin zamanınızın misafiri durumundayız. Dünyanın devler ligine bu ülkeyi sizler taşıyacaksınız. Tam bağımsızlık hayalimizi gerçeğe sizler dönüştüreceksiniz. Bin yıldır elden ele, nesilden nesile geçen o kutlu sancağı inşallah burca sizler dikeceksiniz. Bu ülkenin gençleri olarak davamızı sizler omuzlayacak, bayrağı evlatlarınıza sizler teslim edeceksiniz. Şehitlerimizin uğruna can verdiği değerleri inşallah sizler ihya edeceksiniz. Fatih’in, Yavuz’un, Kanuni’nin, Sultan Abdülhamid’in, Çanakkale’de toprağa düşen kınalı kuzuların ruhlarını Gazi Mustafa Kemal’le birlikte sizler şad edeceksiniz. Bacımızın örtüsüne uzanan kirli ellere dünyayı dar eden İstiklal Harbi kahramanlarımızın açtığı yolda sizler yürüyeceksiniz.”
Sözünü ettiği gençliği karşısında şu anda gördüğünü anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu meydanda 40 yıllık mücadelemizin zafer muştusunu görüyorum. Burada yarınların uzay yolcularını, mucitlerini, pilotlarını, mühendislerini, fizikçilerini görüyorum. Aziz Sancar’ın izinden giderek, Türkiye’ye yeni Nobeller kazandıracak yeni bilim insanlarını görüyorum. Bugün burada, ülkemizi gönül huzuruyla ellerine teslim edeceğimiz pırlanta gibi bir gençlik görüyorum. Fedakârlıklarımızın, emeklerimizin, ilmek ilmek dokunan zorlu bir sürecin başarıya ulaştığının müjdesini görmenin bahtiyarlığını yaşıyorum.”
“TCG ANADOLU SON HAFTAYI İZMİR’DE GEÇİRECEK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, her birinin ardında mühendislerin, teknisyenlerin alın teri, emeği ve azmi olan yüksek teknolojiye dayalı projelerini birer birer hayata geçirdiklerini aktararak, şunları kaydetti: “Sadece son aylarda yaşadığımız gelişmeleri sizler de gördünüz. Az önce değerli kardeşim de (Aliyev) ifade etti; Kızılelma havalandı, Togg satışa sunuldu. İşte Kızılelma, hemen karşımızda duruyor. Akıncı burada. TCG Anadolu gemimiz Deniz Kuvvetlerine teslim edildi ve TCG Anadolu son haftayı da inşallah İzmir’de geçirecek. Çok anlamlıdır, ne demek istediğimi anlıyorsunuz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ana kadar TCG Anadolu’yu 100 bine yakın vatandaşın ziyaret ettiğini, sayının belki de bunu aştığını söyledi.
Karadeniz doğal gazının hizmete alındığını, bunu bile hazmedemeyenlerin olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kimlerin hazmedemediğini anlıyorsunuz. Biraz çalışın da sizin de olsun” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Muharip Uçak’ın piste çıktığını, İMECE uydusunun uzaya gönderildiğini, Gökbey helikopterinin millî motorla yükseldiğini, Altay Tankı’nın testler için orduya teslim edildiğini, Hürjet ve ATAK-2’nin uçtuğunu hatırlatarak, TEKNOFEST’in tüm bunların sembolü olduğunun altını çizdi.
Türkiye’nin bu etkinlikle oluşturduğu sinerjinin birilerini çok ciddi bir biçimde rahatsız etmeye başladığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Gümbür gümbür gelen TEKNOFEST gençliği şimdiden ülkemizdeki kimi çevrelerin adeta kâbusu oldu. Son günlerde yaptıkları skandal açıklamalarla karınlarında büyüttükleri kini ve nefreti ortaya koyuyorlar. Biri çıkıyor, iktidara gelmeleri hâlinde Türkiye’nin savunma projelerine dokunmaktan bahsediyor. Diğeri çıkıyor, İHA ve SİHA’ların maketten yapıldıklarını iddia ediyor. Bir başkası çıkıyor, ‘TCG Anadolu’nun iki bombalık ömrü var.’ diyor. Bir diğeri çıkıyor, Türkiye’nin en gözde projelerinin sembol yerini Amerikan şirketlerine peşkeş çekmekten söz ediyor. Ne yapsalar ne etseler boş. Türkiye’nin savunma sanayi hamlelerinden, ülkemizin ihracat rekorları kıran şirketlerinden duydukları rahatsızlıkları gizlemeye ne süslü cümleleri ne buram buram riya kokan sırıtmaları yetiyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millet İttifakı’na işaret ederek, “Biliyorsunuz artık koalisyon masası bayağı arttı. Önce 6’lı dediler, sonra 7’li oldu, daha sonra 9’lu oldu. Şimdi 9’lu bir koalisyon masası var. Ne yapsanız boş, buradan bir şey çıkmaz. Geçmişte bu koalisyonları çok gördük. 3 ay bu ülkede hükûmetler oldu, 6 ay hükûmetler oldu. 9 ay, 1 sene hükûmetler oldu. İşte özellikle başkanlık sisteminin bu ülkeye sağladığı ne? Bu kazanç. Bu koalisyonlardan ülke kurtuldu. Yola çıktık mı, gümbür gümbür gittik ve bugünlere geldik” değerlendirmesinde bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sosyal medyadan Atatürk Havalimanı’yla ilgili yayınladığı videoyla ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “9’lu koalisyonun adayı, bir gece yarısı yayınladığı video ile yine ipe sapa gelmez bir sürü şey söylüyor. FETÖ’cülerle hamburger yemek için gittiği Amerika’da kendisine verilen talimatları tek tek ifşa etmeye başladı. Millî teknoloji projelerinin sergilendiği TEKNOFEST’e ev sahipliği yapan şu havalimanımızı Amerikalı bir şirkete vermeyi taahhüt etti. Ülkemize, milletimize ve ordumuza hizmet eden yerli, millî şirketler varken, Amerikan firmalarının reklam ajanslığına soyunmanın adı mandacılıktır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bay bay Kemal, senin o görüştüğün kişiler benimle görüştü ve Türkiye’de böyle bir yatırım yapma arzularının olduğunu söylediler. ‘Buyurun gelin.’ dedim. Bizim kapımız yeter ki yatırımcı olsun herkese açık, hiçbir mani yok. O gün bugündür bir daha biz görmedik. Türkiye’de yatırım yapmak yürek ister yürek ve bir de Türkiye’de güvenilir iktidarın olduğunu görmeyi gerektirir. Savunma sanayiinde tam bağımsız Türkiye hedefini baltalamaya çalışanların bir asır önce İstiklal Harbi’mize karşı çıkan İngiliz ve Amerikan Muhipleri Cemiyetleri’nden hiçbir farkı yoktur. Kılıçdaroğlu ve yandaşlarının yönetiminde Gazi’nin partisi, Amerikan Muhipleri Cemiyeti’ne dönüşmüştür.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Atatürk Havalimanı’nda uzay çalışmaları yapılacağından söz ettiğini aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer bununla uydu fırlatma merkezini kastediyorsa, böyle tesisler yerleşim yerlerinden çok uzaklara deniz kıyılarına ve çöllere kurulur Bay Bay Kemal. Bunun sebebi, Allah göstermesin herhangi bir aksilik durumunda kimsenin zarar görmemesidir. 16 milyon insanın yaşadığı bir metropolün tam göbeğinde böyle bir yer düşünmek bile başlı başına bir felakettir. Dersini iyi çalışmamış, her zamanki gibi. Yok, eğer burada teknoloji geliştirme çalışmaları yapılacağını kastediyorsa, hamdolsun İstanbul’da ve ülkemizin dört bir yanında bunun için yüzlerce yer kurduk. Teknokentlerimizin her birinden dünya çapında başarılara imza atan girişimler, şirketler çıkıyor. Sayılarını bin 249’a çıkardığımız araştırma geliştirme merkezlerimiz ile 316 tasarım merkezimiz de hamdolsun harıl harıl çalışıyor. Anlaşılan Bay Bay Kemal’i, Amerika seyahatinde yine birileri işletmiş, kandırmış. ‘Uzay, mekik, Mars’ diyerek absürt bir projeyi buna yutturmuşlar. Neyse en azından Boğaz Köprüsü’nü kendisine satmaya kalkmamışlar. Önüne konulanı okumaktan, kulağına fısıldananı tekrarlamaktan başka meziyeti olmayan birisi için bu kadar nefes tüketmek bile israftır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazi Mustafa Kemal’in hatırasına hürmeten CHP’yi, özellikle de CHP’ye oy vermeyi düşünen vatandaşlarımıza Allah’tan sabır diliyorum. Kendilerine cumhurbaşkanı adayı diye bu kişinin dayatıldığı diğer partilere gönül vermiş insanlarımıza da ‘Allah sabır versin.’ diyorum. En büyük sabrı da bir seçim dönemi çeşitli mecralardan sürekli kendisine maruz kalacakları için siz gençlerimize diliyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere şöyle seslendi: “İnşallah gençler 14 Mayıs’ta tüm bu utanç sahnelerine son vermeye hazır mısınız? Seçimlerin ardından tüm vaktimizi ve enerjimizi Türkiye Yüzyılı’nın süratle inşasına ayırmaya hazır mıyız? Cumhuriyetimizin yeni asrı için hayal ettiğimiz, yıllardır hazırlığını yaptığımız projeleri hızlandıracağız. Gençlerimize teslim edeceğimiz Türkiye’nin artık son dokunuşlarını yapacak, eksiklerini tamamlayacağız. Amacımız, ‘Baki kalan bu kubbede hoş bir seda imiş meğer.’ diyerek yola devam. Büyük ve güçlü Türkiye mirasını sizlere emanet edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her zaman söylediği bir hususu burada gençlerin huzurunda tekrarlamak istediğini belirterek, bu ülkede 21 yıldır sadece eser ve hizmet siyaseti yaptıklarını kaydetti.
“YOLUMUZA YENİ MÜJDELER VE YENİ BAŞARILARLA DEVAM EDECEĞİZ”
Bunun en büyük ispatının da sadece son birkaç ayda açılışını yaptıkları yatırımlar, müjdesini verdikleri hizmetler olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz müjde açıkladıkça birileri bozuluyor, kızıyor, âdeta karalar bağlıyor. Şimdi de çıkmış Giresun’daki kardeşlerime ne diyor biliyor musunuz? ‘Fındığın fiyatını 4 dolar artıracağım.’ diyor. İnandınız mı? Hayatın yalan. Siz neyi söz verdiniz de yerine getirdiniz? İstanbul’da su fiyatlarını ne yapacaklardı? İndireceklerdi. Ne oldu? Otobüs fiyatlarını ne yapacaklardı? İndireceklerdi. Ne yaptılar? Ankara öyle, İzmir öyle. Hayatları yalan” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şimdi daha ileri gidip “Sizin müjdenizle bir türlü bitmedi” diyenlerin çıktığını belirterek, “Bizim yanımızda TEKNOFEST kuşağı oldukça Allah’ın izniyle bu ülkede müjdeler hiçbir zaman bitmeyecek. Yolumuza yeni müjdeler ve yeni başarılarla devam edeceğiz” dedi.
“UZAY YOLCUMUZUN UZAYLA BULUŞMA ZAMANI 2023 YILININ SON ÇEYREĞİ OLARAK PLANLANIYOR”
Bundan 2 sene önce küresel uzay yarışında ülkeyi üst liglere taşıyacak Millî Uzay Programı’nı kamuoyuna açıkladıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün bu hayalleri gerçeğe dönüştürme yolunda önemli bir adım daha atıyoruz. Mayıs ayında başlattığımız süreçte bir asil, bir yedek olmak üzere 2 uzay yolcumuzu belirledik. Öncelikle uzay yolcusu olmak üzere başvuruda bulunan binlerce vatandaşımıza teşekkür ediyoruz. Binlerce talipli arasından uzay yolcusu olma hakkını kazanan arkadaşlarımızı da tebrik ediyoruz. Türkiye’nin insanlı ilk uzay görevine çıkacak arkadaşımız Uluslararası Uzay İstasyonu’nda 14 gün kalacak. Uzay yolcumuz bu görevde ülkemizin kıymetli üniversite ve araştırma kurumlarının hazırladığı 13 farklı deney gerçekleştirecek. Yedek adayımız da bir yörünge altı uçuşu gerçekleştirerek eğitimini pekiştirecek. Uzay yolcumuzun uzayla buluşma zamanı 2023 yılının son çeyreği olarak planlanıyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin gücünün ve kararlılığının sembolü olacak bayrağı, uzayda gururla taşıyacak uzay yolcularını tanıma vaktinin de geldiğini belirtti.
Tanıtım filminin izlenmesinin ardından konuşmasına devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uluslararası Uzay İstasyonu’na gidecek Alper Gezeravcı kardeşimiz Hava Kuvvetleri Komutanlığımızda önemli başarılara imza atmış kahraman bir Türk pilotumuz. Yedek olarak seçilen Tuva Cihangir Atasever kardeşimiz de Roketsan’da uzay fırlatma sistemleri alanında çalışan bir sistem mühendisimiz. Her iki kardeşimizin görevlerini en güzel şekilde yerine getireceklerinden hiçbir şüphe duymuyorum. Rabb’imden kendilerine muvaffakiyetler niyaz ediyorum” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TEKNOFEST yarışmalarında dereceye giren gençleri tebrik ederek, TEKNOFEST’in kurulmasında, bugünlere gelmesinde, icrasında emeği geçen, katkısı olanlara da şükranlarını sunduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in direksiyonunun başına geçtiği Anadolu kırmızısı rengindeki Togg ile Atatürk Havalimanı apronundan TEKNOFEST’in düzenlendiği alana doğru ilerledi.
Togg’da, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in eşi Mihriban Aliyeva da yer aldı.
Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ve Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ile TEKNOFEST paydaşları, TEKNOFEST pozu vererek fotoğraf çektirdi.
UZAY YOLCULARINA TÜRK BAYRAKLARI TESLİM EDİLDİ
Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, uzaya gidecek Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever’e, uzaya götürecekleri Türk bayraklarını teslim etti. Bayrakları alan Gezeravcı ve Atasever de peçlerini çıkararak Cumhurbaşkanı Erdoğan’a takdim etti.
Türkiye’nin ilk insansız savaş uçağı Bayraktar Kızılelma da İstanbul semalarına yükselerek, TEKNOFEST’te dereceye giren gençleri kutlamak için Atatürk Havalimanı üzerinden geçiş yaptı.
Programın sonunda Selçuk Bayraktar tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ve Libya Başbakanı Dibeybe’ye hediye takdim edilerek hatıra fotoğrafı çektirildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, TEKNOFEST 2023’te katıldıkları programın ardından Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’nde bir araya geldi.
Görüşmede, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve eşi Mihriban Aliyeva toplu fotoğraf da çektirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muğla’da STK Temsilcileriyle Buluşma Programı’nda yaptığı konuşmada, “Yeni anayasa Türkiye için lüks değil, çok geç kalmış bir ihtiyaçtır. Bu yönde atılacak bir adım Türkiye Yüzyılı hedefimize daha kolay, daha hızlı ulaşılmasını sağlayacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Muğla’da Sivil Toplum Kuruluşları (STK) Temsilcileriyle Buluşma Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, AK Parti Muğla İl Kongresi’ni partiye yakışır bir coşkuyla gerçekleştirdiklerini ifade etti.
Muğla İl Kongresi’nde hem teşkilat mensuplarıyla kucaklaştıklarını hem de AK Parti ve Cumhur İttifakı’nı Muğla’da zirveye taşıyacak yeni kadroları belirlediklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, görevini devredenlere teşekkürlerini iletti, millete hizmet nöbetini devralanlara da üstün başarılar diledi.
“TÜM TÜRKİYE’YE HİZMET ETMEK İÇİN GECE GÜNDÜZ KOŞTURUYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerek 50 yılı aşan siyasi hayatı, gerekse 22 yıllık iktidarları boyunca milletin gönlünü kazanmanın, hayır duasına mazhar olabilmenin rehber edindikleri ilke olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti: “Bize oy versin ya da vermesin, kimseyi ayırmadan, ötekileştirmeden tüm Türkiye’ye hizmet etmek için gece gündüz koşturuyoruz. Şunun altını çizerek tekrar ifade etmek isterim; bizim siyaset felsefemizde ayrımcılık asla yoktur. Kimseyi inancından, tercihinden, meşrebinden, siyasi partisinden dolayı dışlama yoktur. Etnik kökeni, dünya görüşü, sandıktaki tercihi ne olursa olsun 85 milyonun her bir ferdi bizim özbeöz kardeşimiz, canımızın bir parçasıdır. Hep söylüyorum 85 milyonluk devasa bir aileyiz. Vatanımız bir, bayrağımız bir, İstiklal Marşımız bir, acımız bir, sevincimiz bir, mazimiz bir, istikbalimiz birdir. Allah’ın izniyle bunu değiştirmeye kimsenin gücü yetmez.”
Türkiye’nin yakın geçmişinde gerçekten büyük acılar yaşandığını ve milletin tercihlerinin yok sayıldığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Millî iradeye darbe vuruldu. Gençlerimizi sokak olaylarında kurban verdik. 40 yıllık terörle mücadelemizde nice koç yiğit ömrünün baharındayken toprağa düştü. Maraş ve Çorum olaylarında insanımızı birbirine kırdırdılar. Sermayenin renklere ayrıldığı, baskıların, tehditlerin, zorbalıkların ayyuka çıktığı, insanların fişlendiği olağanüstü dönemler yaşandı. Kürt kardeşlerimiz, bir tarafta terör örgütünün, diğer tarafta dikta heveslisi bir avuç kibir abidesinin olduğu bir cendereye sıkıştırıldı. Kılık kıyafetinden, şivesinden, dış görünüşünden dolayı insanlarımız hakarete maruz kaldı, itildi, ötelendi.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Alevi, Bektaşi vatandaşlarımız asırlardan süzülüp gelen kültürlerini tam yaşayamıyor, kimliklerini korkusuzca dile getiremiyordu. Başörtülü kızlarımızın en temel hakkı olan eğitim hakları, çalışma hakları, iş hayatına katılma hakları keyfi sebeplerle gasbedilmiş, kısıtlanmıştı. Kerameti kendinden menkul seçkinler mutlu müreffeh bir hayat sürerken toplumun kahir ekseriyeti ya yasaklarla ya da yokluk ve yoksullukla boğuşuyordu. Daha bunun gibi sayısız zorlukla, sınamayla karşılaştık. Allah’a hamdolsun, bunların neredeyse tamamını artık geride bıraktık” diye ekledi.
“HAYAL DAHİ EDİLEMEYEN NİCE ÖNEMLİ REFORMU KARARLILIKLA HAYATA GEÇİRDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, krizlerin ve belirsizliklerin kol gezdiği Türkiye’yi son 22 yılda tekrar ayağa kaldırdıklarını belirterek, “2002’de 230 milyar dolar ekonomik büyüklüğü olan ülkemizi geçen sene 1 trilyon 130 milyar dolarlık büyüklüğe kavuşturduk. Millî gelirimizin 2024 sonunda 1 trilyon 331 milyar dolara ve kişi başına gelirimizin ise 15 bin 551 dolara yükselmesini şu anda bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Türkiye’de 36 milyar dolar seviyesinde devraldıkları ihracat rakamlarını 261 milyar doların üzerine çıkardıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizden önce hayal dahi edilemeyen nice önemli reformu, nice hak ve özgürlük hamlesini sabırla, azimle ve kararlılıkla hayata geçirdik. Türkiye’yi güven ve istikrarla uyum içinde en önemlisi de birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde hamdolsun bugünlere getirdik” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, elini vicdanına koyan herkesin geçmişin Türkiye’siyle bugünün Türkiye’si arasındaki devasa farkı gördüğünü ve kabul ettiğini vurgulayarak, “Yapılanları objektif olarak değerlendiren her bir insanımız, ülkemizin 22 yılda katettiği büyük mesafeyi tasdik ve takdir ediyor. Ekonomide, diplomaside, ticarette, turizmde, savunmada, sağlıkta hâsılı aklınıza gelebilecek her alanda gerçekten hiç umulmadık başarılara imza attık” değerlendirmesinde bulundu.
Hayatın dinamizmi içerisinde beklentiler ve taleplerin de dönüştüğüne dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünya değiştikçe insanın aynı kalması fıtrata aykırı bir durumdur. Siyasetin görevi sorulara ve sorunlara makul cevaplar üretmek, halktaki değişim iradesini doğru enstrümanlarla yönetmektir. Bunun kolay bir vazife olmadığını hepimiz biliyoruz” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE’NİN DARBE ANAYASASI KAMBURUNDAN KURTULMASININ ŞART OLDUĞUNU UZUN BİR SÜREDİR ISRARLA DİLE GETİRİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye gibi demokrasisi 42 yıl önce yapılmış darbe anayasasıyla malul olan ülkelerde değişimi yönetmenin çok daha çetrefilli olduğunun altını çizerek şöyle devam etti: “Bunun için Türkiye’nin darbe anayasası kamburundan kurtulmasının şart olduğunu uzun bir süredir ısrarla dile getiriyoruz. Bu çağrıyı da muhalefetin iddia ettiği gibi, gündem kaygımızdan değil, tam aksine ülkemizin yeni anayasa ihtiyacını gördüğümüz için yapıyoruz. Ama bizim öyle bir muhalefetimiz var ki, bırakın çözümün parçası olmayı, sorunun katlanarak büyümesi için elinden geleni ardına koymuyor. Anayasa dahil ülkenin herhangi bir meselesinde önerileri var mı, yok. ‘İstemezük’ten başka lügatlerinde kelime var mı, o da yok. Böyle gelmiş, böyle gitsin. ‘Aman Ali Rıza Bey ağzımızın tadı kaçmasın’ modunda son derece konforlu bir alanda siyasetçilik oynuyorlar.”
“EVLATLARIMIZA DAHA ÖZGÜR VE GÜÇLÜ BİR ÜLKE BIRAKMA ÜLKÜMÜZE BİRAZ DAHA YAKLAŞMIŞ OLACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Allah aşkına böyle siyaset olur mu? Mızıkçılık yaparak, kaçarak, saklanarak, işi yokuşa sürerek bu ülkeye hizmet edilir mi? Muhalefet demek her şeye karşı çıkmak, her şeye itiraz etmek midir? Şu hakikati açık ve net ifade etmek durumundayım; muhalefet samimi çağrılarımıza kulak tıkasa da siviller eliyle yapılmış demokratik, kuşatıcı ve özgürlükçü bir anayasa ihtiyacımız var. Yeni anayasa Türkiye için lüks değil, çok geç kalmış bir ihtiyaçtır. Bu yönde atılacak bir adım Türkiye Yüzyılı hedefimize daha kolay, daha hızlı ulaşılmasını sağlayacaktır.”
Yeni anayasa konusunda, Meclisteki partilerin çoğunun ilk dört madde başta olmak üzere pek çok hususta hemfikir olduğunu memnuniyetle müşahede ettiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın da yeni anayasa iradesi zaten güçlüdür, diridir, dinamiktir. Son yılların en çoğunlukçu aritmetiğine sahip 28’inci Dönem’de Meclisin kendisinden bekleneni özellikle yerine getirmesini ümitle arzu ediyoruz. İnşallah böylece evlatlarımıza daha özgür, daha müreffeh ve güçlü bir ülke bırakma ülkümüze biraz daha yaklaşmış olacağız. Bu süreçte Muğla’nın iş dünyasıyla, sivil toplumuyla, kanaat önderleriyle bizim yanımızda olması çok ama çok önemlidir. Rabbim şimdiden işlerimizi kolaylaştırsın diyorum.”
“MUĞLA’NIN TABİAT HARİKASI KOYLARINA, KÖYLERİNE DÜNYANIN DÖRT BİR YANINDAN TURİST GELİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muğla’nın insanı kendine meftun eden bir şehir olduğunu söyledi.
Son yıllarda Muğla’nın büyük bir atılım içinde olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öyle ki Muğla’nın seralarında üretilen, tesislerinde işlenip paketlenen gıda ürünleri, dünyanın dört bir yanına gönderiliyor. Muğla’nın tabiat harikası koylarına, köylerine, tesislerine dünyanın dört bir yanından turist geliyor” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muğla’nın Akdeniz, Ege ve İç Anadolu’yu birleştiren konumuyla ülkedeki her bir ferdin hayallerini süsleyen bir yer olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Ancak bütün bu avantajlarına rağmen Muğla yerel yönetimler boyutunda maalesef hak ettiği ilgiyi görmüyor. Muhalefetin siyasi meselelerdeki lakayt tavrı, yönettikleri şehirlerdeki yerel yönetimle ilgili konulara da sirayet ediyor. Sorun çözmek, milletin sıkıntılarını ortadan kaldırmak gibi bir dertleri yok. Polemik ve mazeret üretmeye harcadıkları enerjiyi şehirlerine hizmet etmeye ayırsalar inanın şehirlerimiz çok ayrı bir yerde olurdu. Bu konuda herhangi bir değişim işareti göremiyoruz.”
Muğla ve Bodrum’un her yıl yaklaşık 1,5 milyon misafir ağırladığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin turizmdeki hedefleri büyüdükçe buraya gelen yerli ve yabancı ziyaretçi sayısının doğal olarak arttığını ifade etti.
“DERDE DERMAN OLMANIN, SIKINTILARI ORTADAN KALDIRMANIN PEŞİNDEYİZ”
Turizmde 2024 yılı hedefinin 60 milyon ziyaretçi olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz bir taraftan turizmde gaza basarken, yerel yönetimler tarafında tam anlamıyla bir atalet, hatta sabotaja varan bir duyarsızlık görüyoruz. Turizmden ekonomik olarak ciddi gelir elde ediyorlar. İş altyapı ve üstyapı yatırımlarına gelince hiçbir adım atmıyorlar” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, başta Bodrum olmak üzere Muğla’nın birçok ilçesinde içme suyu sıkıntısının yaşandığına ancak görevi içme suyu sorununu çözmek olanların bu sorunu görmezden ve duymazdan geldiğine dikkati çekerek şunları söyledi: “İstanbul gibi bir şehrin belediye başkanlığını yapmış bir kardeşiniz olarak, üstelik çöp, çukur, çamur, susuzluk, bunları yaşayan bir İstanbul devralmıştım. Orada bütün bu sorunları bir yıl içinde sildik süpürdük. Şimdi aynı durum maalesef Muğla’da var. Kirlilik sebebiyle neredeyse canlının yaşamadığı İzmir Körfezi için de aynı şeyler geçerli. Orada da İzmir’e hizmet etmemeyi hayat tarzı üzerinden meşrulaştırmaya çalışan garip bir zihniyet var. Eser ve hizmet siyasetiyle temayüz etmek yerine korkuları körükleyerek, ideolojik belediyecilik yaparak beceriksizliklerini örtmeye çalışıyorlar. Biz ise derde derman olmanın, sıkıntıları ortadan kaldırmanın peşindeyiz.”
“MUĞLA’NIN, BODRUM’UN İÇME SUYU SORUNUNU ÇÖZMEK İÇİN KOLLARI SIVADIK”
Su sorununu çözmenin DSİ’nin değil, büyükşehirlerde büyükşehir belediyelerinin görevi olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sorunu ben yaşadığım için söylüyorum. İstanbul’u susuzluktan aldık ve kısa bir zaman içinde İstanbul’un su sorununu çözdük. CHP’nin büyükşehir belediyelerine bakın. Acaba bu sorunları çözdüler mi? Çözüyorlar mı? Böyle bir dertleri var mı? Muğla büyükşehir, Muğla’da su sorunu ne için çözülmez, neden bu konuda adım atılmaz?” dedi.
Aynı sorunun Van’da da yaşandığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Van’da da Veysel beyin bakan olduğu zaman baktık ki Van maalesef su sorununu çözemiyor. O zaman Veysel beye dedim ki ‘burada yaşayanlar bizim insanımız yatırımı yap ve Van’ın su sorununu DSİ ile çözelim.’ Van’ın su sorununu o zaman biz DSİ ile çözdük. 22 yıldır nasıl milletimize kulak vererek biz bu günlere geldiysek Muğla’nın, Bodrum’un içme suyu sorununu çözmek için de kolları sıvadık.”
“MUĞLA’YI, DİĞER 80 VİLAYETİMİZİ KALKINDIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yatırım programına aldığımız Sandras İçme Suyu Projemiz ile Muğla il merkezinin içme suyu ihtiyacını inşallah karşılayacağız. Toplam 7,6 milyar lira maliyeti olan projeyle yıllık 7,32 milyon metreküp içme suyu depolama, günlük 5 bin metreküp kapasiteli arıtma tesisi ve 12,3 kilometresi tünel olan toplam 80 kilometrelik isale hattını devreye alacağız. Bodrum Barajı’nın proje çalışmalarını da seneye başlatıyoruz. Yıllık 13,2 milyon metreküp depolama, günlük 135 bin metreküp arıtma kapasitesiyle Bodrum’un kanayan yarasına inşallah merhem olacağız” diye ekledi.
Bodrum Yalıkavak yolunun kalan 7 kilometrelik ihalesinin yapıldığını ve çalışmalara başlandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, seneye bu çalışmanın biteceğini, 69 kilometre uzunluğundaki Söğüt-Seydikemer Yolu’nun da 21 kilometresini bölünmüş yol olarak tamamladıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, çalışmaların sürdüğünü belirterek şunları kaydetti: “51 kilometrelik Seydikemer-Kalkan yolunun 12 kilometresini tamamladık, kalan kısımlarıyla ilgili çalışmalarımız sürüyor. 27 kilometre Gökova ayrımı-Marmaris Yolu’nu bölünmüş yol olarak yine biz bitirdik. Marmaris-Datça Yolu’nun 50 kilometresini bitirdik, kalan 18 kilometresinde çalışmalarımıza devam ediyoruz. İlçeleriyle birlikte tüm Muğla’yı, Allah’ın izniyle, muhalefetin beceriksizliğine mahkûm etmeyeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yılgınlığa prim vermeden hem Muğla’yı hem diğer 80 ili kalkındırmaya devam edeceklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır’ın başkenti Kahire’de düzenlenen, Gelişen Sekiz Ülke (D-8) Teşkilatı 11. Zirve Toplantısı’na katıldı.
D-8 Teşkilatı 11. Zirve Toplantısı’na gelişinde, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, aile fotoğrafı çekiminin ardından zirve toplantısına iştirak etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gelişen Sekiz Ülke (D-8) Teşkilatı 11. Zirve Toplantısı’na katılmak üzere gittiği Mısır’ın başkenti Kahire’ye ulaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Kahire Uluslararası Havalimanı’nda, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin Kahire Büyükelçisi Salih Mutlu Şen ve Mısırlı yetkililer karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Mısır ziyaretinde, Ticaret Bakanı Ömer Bolat da eşlik ediyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye ziyarette bulunan Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB Komisyonu Başkanı von der Leyen ile gerçekleştirdikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Türkiye her iki terör örgütünü sahada bozguna uğratan tek ülkedir, yegâne NATO müttefikidir. Bu örgütlerin palazlanmasına kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Bölgemizin geleceğinde ne DEAŞ’a ne PKK ve türevlerine yer yoktur” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki baş başa görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
Türkiye’nin, AB ile üye ülkelerle temaslarının arttığı bir yılın geride bırakıldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önce Dışişleri Bakanım, beş yıl aradan sonra Avrupa Birliği Gayriresmî Dışişleri Bakanları Toplantısı’na iştirak etti. Ardından bizler, Sayın Başkan von der Leyen ile Budapeşte’de düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’nde bir araya geldik. Gerek bu görüşmelerimizde gerek kurumlarımız arasındaki temaslarda hep şunu ifade ettik, AB üyeliği Türkiye için stratejik hedef olmayı sürdürüyor. Üyeliğimizin ülkemize olduğu kadar birliğe de önemli katkılar yapacağı açıktır” ifadelerini kullandı.
Son gelişmelerin Türkiye’nin kilit ülke konumunu daha da perçinlediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Başkan ve heyetiyle görüşmelerimizin öncelikli gündemi aramızdaki ilişkileri canlandırmak için atılabilecek ortak adımlardı. Türkiye’nin üyelik perspektifini güçlendirecek yeni bir vizyon ortaya koymalarını beklediğimizi kendilerine ilettim. Ortak çıkarlarımızın bazı üyelerin kısır gündemlerine esir edilmemesi gerektiğini bir kez daha vurguladım” dedi.
Türkiye’nin AB ile iş birliğini kazan-kazan formülü ve karşılıklı saygı temelinde ilerletebileceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu minvalde Sayın Başkanın da yakın iş birliğine ve diyaloğa değer verdiğini memnuniyetle müşahede ettim. Sayın von der Leyen ile geçtiğimiz günlerde bir telefon görüşmemiz olmuştu. Bu görüşmede Türkiye’nin ve AB’nin, Suriye’nin istikrarına ve güvenliğine verdiği önemin altını çizmiştik. Bugünkü istişarelerimizde Suriye sahasındaki son gelişmeleri detaylıca ele aldık. Suriye’nin egemenliği ile toprak bütünlüğünün muhafazası başta olmak üzere katılımcı bir idarenin tesisi noktasında hemfikir olduğumuzu gördüm.
“SURİYE’NİN, AB İLE ULUSLARARASI KURULUŞLARIN DESTEĞİYLE AYAĞA KALKMASI LAZIM”
61 yıllık zulmün, baskının, karanlığın ardından yıkılan Baas rejimi geride kelimenin tam anlamıyla büyük bir enkaz bıraktı. Yaklaşık 1 milyon insanı katledilmiş, nüfusunun yarısı yerlerinden edilmiş, 13 yıldır süren çatışmalardan bitap düşmüş bir Suriye ile karşı karşıyayız. Suriye halkının bu ağır yükün altından tek başına kalkması mümkün değil. Suriye’nin komşularının, dost ve kardeş ülkelerin, AB ile uluslararası kuruluşların güçlü desteğiyle süratle ayağa kalkması lazım. Burada şunu çok net ifade etmek isterim, uluslararası toplum 13 yıl boyunca katliama uğrarken Suriye halkına maalesef yeterli desteği vermedi, veremedi. Şimdi bunu telafi etmek mümkündür. Bunun yolu da Suriye’nin inşa ve imar çabalarına destek olmaktan geçiyor. Bu anlayışla Şam Büyükelçiliğimizi 12,5 yıllık aranın ardından, cumartesi günü yeniden faaliyete geçirdik.”
Türkiye’nin Suriyeli kardeşlerinin yanında olmaya devam edeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tabii bu süreçte ülkenin terör yuvası olmaktan çıkarılması gerekiyor. Gerek DEAŞ gerekse PKK ve uzantılarıyla mücadele, görüşmemizde ele aldığımız hususların başında geldi. Türkiye, her iki terör örgütünü sahada bozguna uğratan tek ülkedir, yegâne NATO müttefikidir. Bu örgütlerin palazlanmasına kesinlikle müsaade etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Bölgenin geleceğinde ne DEAŞ’a ne PKK ve türevlerine yer olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biliyorsunuz, 13 yıllık bu insani buhran ve çatışma döneminde AB ile birçok projeyi hayata geçirdik. Birliğin, ülkemizin yükünü hafifletmek amacıyla sağladığı desteği, gönüllü geri dönüşleri kolaylaştırmak için çeşitlendirmesini bekliyoruz.”
“GAZZE’DEKİ İNSANİ DURUM DAHA DA KÖTÜLEŞTİ”
Bu desteğin Suriye’de temel altyapı yatırımlarını içerecek şekilde, orta ve uzun vadeli kapsamlı ve sürdürülebilir olmasının çok mühim olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Suriye’nin kuzey bölgelerinde bu alanda birçok faaliyetlerde bulunmuş bir ülke olarak birlikte çalışmaya hazırız. Görüşmemizde Sayın Başkana İsrail’in Gazze’deki mezalimi ile bölgedeki saldırganlığına artık bir son verilmesi gerektiğini de aktardım. Kışın gelmesiyle birlikte Gazze’deki insani durum daha da kötüleşti. Dün yine bir okulun hedef alındığı menfur bir katliam daha gerçekleşti. Bundan 13 ay önce ‘Ruhumun ruhu’ dediği üç yaşındaki torunu Rim’i, gözlerinden öperek cennete uğurlayan Halid Nebhan’ın dün şehit edildiğini öğrendik. Rabbim torunuyla birlikte cenneti ve cemali ile müşerref eylesin diyorum.
İsrail saldırılarında can veren 50 bin Filistinlinin neredeyse tamamını Rim ve dedesi gibi çocuklar, kadınlar, yaşlılar oluşturuyor. Sayın Başkan ile görüşmemizde Gazze’ye insani yardımların ulaştırılması ve kalıcı ateşkesin sağlanmasının önemine dikkat çektim. Avrupalı dostlarımızın, Netanyahu hükûmetine baskı yapmaları gerektiğini vurguladım. Ukrayna’da gecikmeksizin adil ve istikrarlı barışın sağlanmasına yönelik tespit ve görüşlerimizi paylaştım.”
Türkiye ve AB arasında her zamankinden daha güçlü ve kurumsallaşmış bir ilişkiye ihtiyaç olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aday ülke olarak biz bu iradeye sahibiz. AB Komisyonu’nun da Sayın von der Leyen ile gerekli iradeyi sergileyeceğine inanıyorum. İki gün sonra yapılacak Birlik Zirvesi’nde ilişkilerdeki tüm kısıtlamaları kaldıracak, askıya alınan yüksek düzeyli diyalogları canlandıracak, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi beklentimize cevap verecek ve vize serbestisi sağlanana dek vize süreçlerini hızlandıracak kararlar alınmasını temenni ediyorum. Bu vesileyle en kısa sürede Türkiye-Avrupa Birliği Zirvesi’ni yapmak suretiyle ilişkilerimizi, olması gereken seviyeye çıkarmayı ümit ediyorum” ifadelerini kullandı.
AB KOMİSYONU BAŞKANI VON DER LEYEN: “TÜRKİYE’NİN, BÖLGEYE İSTİKRAR GELMESİ İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR ROLÜ VAR”
AB Komisyonu Başkanı von der Leyen basın toplantısında yaptığı açıklamada, Suriye’deki gelişmelerle ilgili olarak, “Türkiye’nin, bölgenin istikrarı için, bölgeye istikrar gelmesi için çok önemli bir rolü var. Terörizme karşı birlikte çok dikkatli olmalıyız. Özellikle de Doğu Suriye’de DEAŞ’ın yeniden canlanması riski var. Bunun olmasına izin veremeyiz. Türkiye’nin de meşru güvenlik endişelerine mutlaka cevap verilmesi ve bunların karşılanması gerekiyor. Aynı zamanda, tüm Suriyelilerin bütün azınlıklar dâhil olmak üzere güvende olmasını sağlamak gerekiyor” ifadelerini kullandı.
AB Komisyonu Başkanı von der Leyen, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Türkiye-AB ilişkilerini değerlendirme fırsatı bulduğunu söyleyerek, bu ilişkinin karmaşık olduğu kadar, zengin ve ileriye doğru devam ettiğine dikkati çekti.
AB KOMİSYONU BAŞKANI VON DER LEYEN: “AB, TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK TİCARET VE YATIRIM ORTAĞI”
AB Komisyonu Başkanı von der Leyen, “Aramızdaki ticaret 206 milyar avroya ulaştı ve bu bir rekor. Avrupa Birliği, Türkiye’nin en büyük ticaret ve yatırım ortağı” diyerek, niyetlerinin bunu daha da ileriye taşımak ve güçlendirmek olduğunu kaydetti. Türkiye ile ekonomi konusunda üst düzey diyalog mekanizması başlatılacağını duyuran AB Komisyonu Başkanı von der Leyen, AB yatırım bankasının Türkiye’de yeniden angaje olması için çalışmaların başlatılacağını anlattı.
AB Komisyonu Başkanı von der Leyen, Türkiye ile güncellenmiş bir gümrük birliği müzakereleri başlatmayı büyük bir istekle beklediğini belirterek, “Tabii ki burada ilerleme olacak. Ancak bunun için gerçekten güçlü bir çaba sarf etmek gerekiyor. Ticaret engellerine mutlaka değinmeliyiz” dedi.
Türkiye’nin göç yönetimi konusunda, Doğu Akdeniz rotasında son derece kilit bir ortak olduğunu vurgulayan AB Komisyonu Başkanı von der Leyen, “Bu çerçevede paylaştığımız öncelikler için birlikte çalışmalı ve sınır yönetimi, göçmen kaçakçılığıyla mücadele ve vize konularındaki çabalarımızı daha yoğunlaştırmalıyız” diye konuştu.
AB Komisyonu Başkanı von der Leyen, Suriyelilerin yönlendirdiği ve sahiplendiği bir siyasi dönüşümü desteklemek ve aynı zamanda bir aday ülke olarak Türkiye ile AB arasındaki ilişkiyi derinleştirmek için çok fazla şeye ulaşılabileceğine inandığını belirterek, ilerleyen zamanda bu çerçevede iyi iş birliğini devam ettirmeyi büyük bir istekle beklediğini dile getirdi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.