Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu Diploma Alma ve Sancak Devir Teslim Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, ülkemizin bağımsızlığının, vatanımızın bölünmez bütünlüğünün, millî birlik ve beraberliğimizin güvencesidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Millî Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu Diploma Alma ve Sancak Devir Teslim Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Bugün Kara Harp Okulunun mezuniyet töreninde istikbalin güvencesi subaylarla ve onların aileleriyle bir arada bulunduklarını, yarın da İstanbul’da Deniz ve Hava Harp Okullarında TSK’nın saflarına katılacakların heyecanına ve mutluluğuna ortak olacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin bütün mensuplarının 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı tebrik etti.
Yaklaşık bin yıldır vatanın ebedî muhafızlığını yapan aziz şehitleri rahmetle yâd eden, gazilere şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Büyük Zafer’in mimarı ve mihmandarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını minnetle andı.
Büyük Zafer’le milletin bağımsızlık iradesinin tescil ve tahkim edildiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet’e giden yolu açan bu önemli zaferin, aziz milletle birlikte onun bağrından çıkan kahraman Türk ordusunun bayramı olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, binlerce yıllık şanlı geçmişi destanlarla dolu olan, vatana kastetmeye kalkışan olursa yeni kahramanlık destanları yazacak iman ve cesareti bulunan Türk Silahlı Kuvvetlerinin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı şeref madalyası olarak her bir mensubunun yüreğine nakşettiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 1 Eylül 1922’de Dumlupınar’da bulunduğu beyanatta muzaffer Türk ordusuna, “Büyük Millet Meclisi orduları, meydan muharebesinde zalim ve mağrur bir ordunun asıl unsurlarını inanılmayacak kadar az bir zamanda imha ettiniz. Büyük ve asil milletimizin fedakârlıklarına layık olduğunuzu ispat ediyorsunuz. Sahibimiz olan büyük Türk milleti, istikbalinden emin olmaya haklıdır. Muharebe meydanlarında maharet ve fedakârlıklarınızı yakından görüyor ve takip ediyorum. Milletimizin hakkınızdaki takdirlerine aracılık etme vazifemi hiç durmadan yerine getireceğim. Bütün arkadaşlarımın Anadolu’da daha başka meydan muharebeleri verileceğini dikkate alarak ilerlemesini ve herkesin aklını, yiğitliğini ve gayretini yarışırcasına göstermeye devam etmesini isterim. Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir ileri” dediğini anımsattı.
“KARA HARP OKULUMUZ, 190 YILLIK TARİHİYLE ORDUMUZUN GÖZ BEBEĞİDİR”
Her bir üyesi milletin öz evladı olan TSK’nın kahraman mensuplarıyla her zaman iftihar ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bu akşam Cumhurbaşkanlığı Külliyemizde tertiplenecek özel programla Büyük Zafer’in 102. yıl dönümü heyecanını birlikte yaşayacağız. Zaferler ayı olarak tarihimizde müstesna yer edinen ağustos ayını yine muhteşem bir zaferin coşkusuyla uğurlayacağız. Rabb’im ordumuzu ve tüm güvenlik güçlerimizi muhafaza ve her daim muzaffer eylesin.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mekteb-i Harbiye-i Şahane ismiyle 1834 yılında kurulan Kara Harp Okulumuz, 190 yıllık tarihiyle ordumuzun göz bebeğidir. Yaklaşık iki asır boyunca Kara Harp Okulumuz, çok zorlu şartlarda görev yapan, vatan müdafaası için canını feda eden, askerî kimliği başarılarla dolu kahraman subaylar yetiştirmiştir. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere Mareşal Fevzi Çakmak, Ali Fuat Cebesoy, Fethi Okyar, Kazım Karabekir gibi adlarını tarihe ve milletimizin kalbine yazdıran nice mümtaz şahsiyetler bu çatı altında eğitim görmüş ve İstiklal Harbimizde çok önemli görevler üstlenmiştir.”
Bu geleneğin güçlenerek devam ettiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün de ordumuzun en güçlü kalelerinden olan Kara Harp Okulumuzdan yetişen nice vatan evlatları, terörle mücadeleden sınır ötesi operasyonlara kadar çok büyük başarılara, zaferlere imza atıyor” dedi.
Peygamber ocağı olan Türk Silahlı Kuvvetlerinin cesur, disiplinli ve fedakâr mensuplarıyla dünyanın en saygın orduları arasında yer aldığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bugünkü törenimizde bunu bir adım daha öteye taşıyoruz. Kahraman ordumuzun saflarına yeni çelikten bilekler ekliyoruz. Kara Harp Okulumuzdan bu yıl 72’si dünyanın 14 farklı ülkesinden gelen misafirlerimiz olmak üzere, toplam 989 öğrencimiz mezun oluyor. Diplomalarını alarak ordumuzun saflarına katılan her bir teğmenimizi tebrik ediyor, tek tek alınlarından öpüyorum. Mezunlarımızı en güzel şekilde yetiştiren hocalarımızı ve komutanlarımızı da tebrik ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra yeniden yapılandırdığımız Harp Okullarımızın başarı grafiği sürekli yükseliyor. Kara Harp Okulumuzdan son 8 yılda 3 bin 912 Türk, 504’ü misafir toplam 4 bin 416 evladımızı mezun ettik. Yine bu dönemde SUTASAK eğitimlerini tamamlayan 141’i yabancı 9 bin 909 kardeşimiz, Kara Harp Okulundan mezun oldu. Kara Kuvvetlerimizde hâlihazırda görev yapan subay ve astsubaylarımızın yarısı, Millî Savunma Üniversitemizin mezunlarından oluşuyor. Bugün şu gerçeği çok net görebiliyoruz, 15 Temmuz ihaneti gibi bir devletin başına gelebilecek en büyük felaketi, olabilecek en az hasarla atlattık. FETÖ’cü hainlerin ordumuz bünyesinde açtığı tahribatı kısa sürede telafi ettik” diye ekledi.
“SİLAHLI KUVVETLERİMİZ, SORUMLULUK ALDIĞI HER YERDE GÖREVİNİ ALNININ AKIYLA YERİNE GETİRİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ordunun sadece toplum nazarındaki itibarı açısından değil personel, eğitim, teçhizat, imkân ve yetenekler bakımından da eksiklerini giderdiklerini belirterek, TSK’ya kadro yetiştiren Harp Okullarını, meslek yüksekokullarını ve enstitüleri, Millî Savunma Üniversitesinin bünyesinde çok daha kaliteli, etkin ve modern eğitim verecek şekilde yeniden kurduklarını söyledi.
Hayata geçirdikleri reformlarla TSK’ya yük, ayak bağı, gereksiz tartışmalara konu olan sıkıntılı durumlara son verdiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Yeni eğitim ve öğretim sistemimizle, millî iradenin üstünlüğü ilkesine bağlı, sadece millete hizmet eden, sadece devletinden ve onun meşru yöneticilerinden emir alan bir Türk Silahlı Kuvvetlerine sahip olduk. Atılan tüm bu adımların, bırakın zayıflatmayı, ordumuzun gücüne nasıl güç kattığını sahada elde edilen başarılarda görüyoruz. Suriye’den Kuzey Irak’a, Libya’dan Somali’ye kadar Silahlı Kuvvetlerimiz, sorumluluk aldığı her yerde görevini alnının akıyla yerine getiriyor. Üniversitemizi karalamaya yönelik artan algı operasyonlarının arkasında ordumuzun asli vazifesine odaklanmadaki işte bu başarısı bulunuyor.”
“ORDUMUZ DÜNYANIN DÖRT BİR YANINDAKİ MAZLUMLAR İÇİN DE BİR UMUT KAYNAĞIDIR”
Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) ve MSÜ’nün başarı grafiği yükseldikçe eski Türkiye artıklarının hazımsızlığının da arttığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ne yapılmaya çalışıldığının gayet farkındayız. Allah’ın izniyle buna fırsat vermeyeceğiz. FETÖ’cü hainleri ve vesayet heveslilerini başarılarımızla rahatsız etmeyi sürdüreceğiz” dedi.
Millî Savunma Bakanından Genelkurmay Başkanına, kuvvet komutanlarından üniversite yönetimine herkesi emeklerinden dolayı tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Allah’tan başarıları daim eylemesi temennisinde bulundu.
Türk milletini diğer toplumlardan ayıran bazı muazzam vasıflar olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bunların en başında âdeta bizimle özdeşleşmiş olan ordu-millet bulunur. Tarihimiz boyunca devlet komutan, millet de asker olmuştur. Her Türk asker doğar. Bu söz milletimizin bu topraklarda yürüttüğü varlık yokluk mücadelesiyle eşleşmiştir. Nesilden nesile aktarılan askerlik milletimiz için bir meslekten ziyade din için, vatan için, devlet ve bayrak için namus borcu olarak görülmüştür. 2 bin 233 yılı aşkın köklü bir maziye sahip Türk Silahlı Kuvvetlerimizin kodlarında hep bu anlayış hâkimdir. Bugün de milletimizin ta kendisi olan Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, ülkemizin bağımsızlığının, vatanımızın bölünmez bütünlüğünün, millî birlik ve beraberliğimizin güvencesidir. Ordumuz ayrıca bir şeref payesi olarak onurla taşıdığı ay yıldızlı bayrakla dünyanın dört bir yanındaki mazlumlar için de bir umut kaynağıdır.”
“NEREDE BİR SOYDAŞIMIZ VARSA MESELESİ BİZİM MESELEMİZDİR”
Bu akşam Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki programda yurt dışında Türk bayrağını gururla dalgalandıran kahraman askerlerle kucaklaşacaklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Burada şu hususu özellikle vurgulamak arzusundayım; Türkiye, coğrafya olarak bir köprü, kültürel anlamda bir merkez, ekonomik açıdan bir geçiş bölgesidir. Böyle bir coğrafyada özgür, başı dik ve bağımsız bir şekilde yaşamak öyle bir babayiğidin veya her babayiğidin harcı değildir. En basit bir zafiyet göstergesi bile milletimizi çok büyük tehditlerle karşı karşıya bırakabilir. Eğer bugün Gabar’da bu teröristleri gömdüysek, Tendürek’te bu teröristleri gömdüysek, Bestler Deresi’nde bu teröristleri gömdüysek bundan sonra da aynı kararlılıkla, aynı imanla gömmeye devam edeceğiz. Anadolu’yu vatan yapmak kadar ebedî vatanımız olarak muhafaza etmek de zordur. Burası rehaveti kaldırmaz, burası zayıflığı kaldırmaz, burası tembelliği, ataleti, boşvermişliği kaldırmaz. Burası neme lazımcılığı asla ve asla kaldırmaz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgedeki ve gönül coğrafyalarındaki hadiselere kulaklarını tıkarlarsa kendilerini kandırmış olacaklarını ifade ederek, şöyle konuştu: “Adriyatik’ten Asya bozkırlarına nerede bir soydaşımız varsa meselesi bizim meselemizdir. Kafkasya’dan Afrika’ya nerede bir kardeşimiz varsa derdi bizim derdimizdir. İki devlet tek millet şiarıyla hareket ettiğimiz can Azerbaycan ile nasıl birsek, berabersek Türk cumhuriyetlerindeki tüm kardeşlerimizle kalplerimiz aynı atmaktadır. Ecdadın dört asır boyunca barış, huzur ve esenlik içinde yönettiği Kudüs’e biz sırtımızı nasıl dönebiliriz? Gazi Mustafa Kemal’in düşman postalı değdirmemek için mücadele ettiği Filistin topraklarına biz gözlerimizi nasıl kapatabiliriz? İsrail’in 11 aydır soykırım uyguladığı Filistinli kardeşlerimizin feryatlarına kulaklarımızı nasıl tıkarız? İstanbul’la Kudüs-ü Şerif’i kim ayırabilir? Gazze’yi Gaziantep’ten kim kopartabilir? Daha bir asır önce Çanakkale’de yan yana mücadele ettiğimiz, yan yana şehit olduğumuz kardeşlerimizle aramıza kim duvar örebilir?”
“Bize ne Filistin’den, Gazze’den? Kudüs’ten bize ne?” diyen kişinin, bu milletin tarihini bilmediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Soruyorum, Gazi niçin Bingazi’deydi? Bingazi’ye niye gitmişti? Niye orada mücadele etmişti? İşte hepsi bu vatan aşkıyla devam eden bir ruhun, bir heyecanın adımıydı. Her kim Türkiye’nin ufkunu 782 bin kilometrekareye hapsetmeye çalışıyorsa, gafil değilse bu toprakların yabancısıdır” dedi.
Gazi Mustafa Kemal’in ayak izinin olduğu topraklara bakmanın bile bugün verdikleri mücadelenin önemini anlamak için yeterli olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Sevgili teğmenlerim, bizi sığ sulara hapsetmeye çalışanlara prim vermedik, vermeyeceğiz. Türkiye merkezli düşünecek ama vizyonumuzu tüm dünyayı içine alacak şekilde geniş tutacağız. Kahraman ordumuzun şerefli birer subayı olarak devletimize sadakatle hizmet ederken sizlerin de bu hassasiyetle hareket edeceğinize inanıyorum. Sizlerden millî ve manevi değerlerimize çok sıkı sahip çıkmanızı, Türk milletinin ve millî iradenin her zaman emrinde olmanızı bekliyorum. Muazzez ve mukaddes görevinizi yerine getirirken gerektiğinde şehadet şerbetini içmekte tereddüt göstermeyeceğinizi çok iyi biliyorum. Ne diyor şair? ‘Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda, canı cananı bütün varımı alsın da hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.’ Sizlere güveniyorum. Rabbim yolunuzu, bahtınızı açık etsin diyorum.”
Osman Yüksel Serdengeçti’nin “Bir kahraman bekliyoruz” şiirinden “Kal’a gibi dik başın bulutlarla yarışsın, dalga dalga saçların rüzgârlarla karışsın, adını nakşedelim eski kadim surlara, sesini haykıralım asırdan asırlara. Ufukları kaplasın bayraklarımız al al, göklere zaferlerimizi çizsin vahşi bir kartal, kahramanlar büyüsün masalda dev misali, eğilsin öpsün gökler, canım nazlı hilali. Selam dursun karşısında bütün şerefler, şanlar, namını tebcil etsin yıldızlar, kehkeşanlar” mısralarını okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye Cumhurbaşkanı ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanı olarak her birinizi kalpten tebrik ediyor, tek tek alınlarınızdan öpüyor, yeni görev yerlerinizde mevladan başarılar diliyorum. Birincilikle mezun olan teğmenlerimizi ayrıca kutluyorum” dedi.
Bugün açılışını yaptıkları yaklaşık bin 500 kişi kapasiteli yeni caminin Kara Harp Okuluna hayırlı olmasını temenni eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarın da Hava Harp Okulu Camii’ni hizmete vereceklerini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Millî Savunma Üniversitesindeki diğer okul yerleşkelerimizde 7 camimizin yapımı sürüyor. Bunları da inşallah 2025 baharında bitirmeyi planlıyoruz. Camilerimizin okullarımıza kazandırılmasında emeği geçenleri tebrik ediyorum. Kılıcınız keskin, basiretiniz kavi, yolunuz açık olsun diyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu Diploma Alma ve Sancak Devir Teslim Töreni öncesinde Kara Harp Okulu Camii’nin açılışına katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır’ın başkenti Kahire’de düzenlenen, Gelişen Sekiz Ülke (D-8) Teşkilatı 11. Zirve Toplantısı’na katıldı.
D-8 Teşkilatı 11. Zirve Toplantısı’na gelişinde, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, aile fotoğrafı çekiminin ardından zirve toplantısına iştirak etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gelişen Sekiz Ülke (D-8) Teşkilatı 11. Zirve Toplantısı’na katılmak üzere gittiği Mısır’ın başkenti Kahire’ye ulaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Kahire Uluslararası Havalimanı’nda, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin Kahire Büyükelçisi Salih Mutlu Şen ve Mısırlı yetkililer karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Mısır ziyaretinde, Ticaret Bakanı Ömer Bolat da eşlik ediyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye ziyarette bulunan Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB Komisyonu Başkanı von der Leyen ile gerçekleştirdikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Türkiye her iki terör örgütünü sahada bozguna uğratan tek ülkedir, yegâne NATO müttefikidir. Bu örgütlerin palazlanmasına kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Bölgemizin geleceğinde ne DEAŞ’a ne PKK ve türevlerine yer yoktur” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki baş başa görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
Türkiye’nin, AB ile üye ülkelerle temaslarının arttığı bir yılın geride bırakıldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önce Dışişleri Bakanım, beş yıl aradan sonra Avrupa Birliği Gayriresmî Dışişleri Bakanları Toplantısı’na iştirak etti. Ardından bizler, Sayın Başkan von der Leyen ile Budapeşte’de düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’nde bir araya geldik. Gerek bu görüşmelerimizde gerek kurumlarımız arasındaki temaslarda hep şunu ifade ettik, AB üyeliği Türkiye için stratejik hedef olmayı sürdürüyor. Üyeliğimizin ülkemize olduğu kadar birliğe de önemli katkılar yapacağı açıktır” ifadelerini kullandı.
Son gelişmelerin Türkiye’nin kilit ülke konumunu daha da perçinlediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Başkan ve heyetiyle görüşmelerimizin öncelikli gündemi aramızdaki ilişkileri canlandırmak için atılabilecek ortak adımlardı. Türkiye’nin üyelik perspektifini güçlendirecek yeni bir vizyon ortaya koymalarını beklediğimizi kendilerine ilettim. Ortak çıkarlarımızın bazı üyelerin kısır gündemlerine esir edilmemesi gerektiğini bir kez daha vurguladım” dedi.
Türkiye’nin AB ile iş birliğini kazan-kazan formülü ve karşılıklı saygı temelinde ilerletebileceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu minvalde Sayın Başkanın da yakın iş birliğine ve diyaloğa değer verdiğini memnuniyetle müşahede ettim. Sayın von der Leyen ile geçtiğimiz günlerde bir telefon görüşmemiz olmuştu. Bu görüşmede Türkiye’nin ve AB’nin, Suriye’nin istikrarına ve güvenliğine verdiği önemin altını çizmiştik. Bugünkü istişarelerimizde Suriye sahasındaki son gelişmeleri detaylıca ele aldık. Suriye’nin egemenliği ile toprak bütünlüğünün muhafazası başta olmak üzere katılımcı bir idarenin tesisi noktasında hemfikir olduğumuzu gördüm.
“SURİYE’NİN, AB İLE ULUSLARARASI KURULUŞLARIN DESTEĞİYLE AYAĞA KALKMASI LAZIM”
61 yıllık zulmün, baskının, karanlığın ardından yıkılan Baas rejimi geride kelimenin tam anlamıyla büyük bir enkaz bıraktı. Yaklaşık 1 milyon insanı katledilmiş, nüfusunun yarısı yerlerinden edilmiş, 13 yıldır süren çatışmalardan bitap düşmüş bir Suriye ile karşı karşıyayız. Suriye halkının bu ağır yükün altından tek başına kalkması mümkün değil. Suriye’nin komşularının, dost ve kardeş ülkelerin, AB ile uluslararası kuruluşların güçlü desteğiyle süratle ayağa kalkması lazım. Burada şunu çok net ifade etmek isterim, uluslararası toplum 13 yıl boyunca katliama uğrarken Suriye halkına maalesef yeterli desteği vermedi, veremedi. Şimdi bunu telafi etmek mümkündür. Bunun yolu da Suriye’nin inşa ve imar çabalarına destek olmaktan geçiyor. Bu anlayışla Şam Büyükelçiliğimizi 12,5 yıllık aranın ardından, cumartesi günü yeniden faaliyete geçirdik.”
Türkiye’nin Suriyeli kardeşlerinin yanında olmaya devam edeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tabii bu süreçte ülkenin terör yuvası olmaktan çıkarılması gerekiyor. Gerek DEAŞ gerekse PKK ve uzantılarıyla mücadele, görüşmemizde ele aldığımız hususların başında geldi. Türkiye, her iki terör örgütünü sahada bozguna uğratan tek ülkedir, yegâne NATO müttefikidir. Bu örgütlerin palazlanmasına kesinlikle müsaade etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Bölgenin geleceğinde ne DEAŞ’a ne PKK ve türevlerine yer olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biliyorsunuz, 13 yıllık bu insani buhran ve çatışma döneminde AB ile birçok projeyi hayata geçirdik. Birliğin, ülkemizin yükünü hafifletmek amacıyla sağladığı desteği, gönüllü geri dönüşleri kolaylaştırmak için çeşitlendirmesini bekliyoruz.”
“GAZZE’DEKİ İNSANİ DURUM DAHA DA KÖTÜLEŞTİ”
Bu desteğin Suriye’de temel altyapı yatırımlarını içerecek şekilde, orta ve uzun vadeli kapsamlı ve sürdürülebilir olmasının çok mühim olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Suriye’nin kuzey bölgelerinde bu alanda birçok faaliyetlerde bulunmuş bir ülke olarak birlikte çalışmaya hazırız. Görüşmemizde Sayın Başkana İsrail’in Gazze’deki mezalimi ile bölgedeki saldırganlığına artık bir son verilmesi gerektiğini de aktardım. Kışın gelmesiyle birlikte Gazze’deki insani durum daha da kötüleşti. Dün yine bir okulun hedef alındığı menfur bir katliam daha gerçekleşti. Bundan 13 ay önce ‘Ruhumun ruhu’ dediği üç yaşındaki torunu Rim’i, gözlerinden öperek cennete uğurlayan Halid Nebhan’ın dün şehit edildiğini öğrendik. Rabbim torunuyla birlikte cenneti ve cemali ile müşerref eylesin diyorum.
İsrail saldırılarında can veren 50 bin Filistinlinin neredeyse tamamını Rim ve dedesi gibi çocuklar, kadınlar, yaşlılar oluşturuyor. Sayın Başkan ile görüşmemizde Gazze’ye insani yardımların ulaştırılması ve kalıcı ateşkesin sağlanmasının önemine dikkat çektim. Avrupalı dostlarımızın, Netanyahu hükûmetine baskı yapmaları gerektiğini vurguladım. Ukrayna’da gecikmeksizin adil ve istikrarlı barışın sağlanmasına yönelik tespit ve görüşlerimizi paylaştım.”
Türkiye ve AB arasında her zamankinden daha güçlü ve kurumsallaşmış bir ilişkiye ihtiyaç olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aday ülke olarak biz bu iradeye sahibiz. AB Komisyonu’nun da Sayın von der Leyen ile gerekli iradeyi sergileyeceğine inanıyorum. İki gün sonra yapılacak Birlik Zirvesi’nde ilişkilerdeki tüm kısıtlamaları kaldıracak, askıya alınan yüksek düzeyli diyalogları canlandıracak, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi beklentimize cevap verecek ve vize serbestisi sağlanana dek vize süreçlerini hızlandıracak kararlar alınmasını temenni ediyorum. Bu vesileyle en kısa sürede Türkiye-Avrupa Birliği Zirvesi’ni yapmak suretiyle ilişkilerimizi, olması gereken seviyeye çıkarmayı ümit ediyorum” ifadelerini kullandı.
AB KOMİSYONU BAŞKANI VON DER LEYEN: “TÜRKİYE’NİN, BÖLGEYE İSTİKRAR GELMESİ İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR ROLÜ VAR”
AB Komisyonu Başkanı von der Leyen basın toplantısında yaptığı açıklamada, Suriye’deki gelişmelerle ilgili olarak, “Türkiye’nin, bölgenin istikrarı için, bölgeye istikrar gelmesi için çok önemli bir rolü var. Terörizme karşı birlikte çok dikkatli olmalıyız. Özellikle de Doğu Suriye’de DEAŞ’ın yeniden canlanması riski var. Bunun olmasına izin veremeyiz. Türkiye’nin de meşru güvenlik endişelerine mutlaka cevap verilmesi ve bunların karşılanması gerekiyor. Aynı zamanda, tüm Suriyelilerin bütün azınlıklar dâhil olmak üzere güvende olmasını sağlamak gerekiyor” ifadelerini kullandı.
AB Komisyonu Başkanı von der Leyen, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Türkiye-AB ilişkilerini değerlendirme fırsatı bulduğunu söyleyerek, bu ilişkinin karmaşık olduğu kadar, zengin ve ileriye doğru devam ettiğine dikkati çekti.
AB KOMİSYONU BAŞKANI VON DER LEYEN: “AB, TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK TİCARET VE YATIRIM ORTAĞI”
AB Komisyonu Başkanı von der Leyen, “Aramızdaki ticaret 206 milyar avroya ulaştı ve bu bir rekor. Avrupa Birliği, Türkiye’nin en büyük ticaret ve yatırım ortağı” diyerek, niyetlerinin bunu daha da ileriye taşımak ve güçlendirmek olduğunu kaydetti. Türkiye ile ekonomi konusunda üst düzey diyalog mekanizması başlatılacağını duyuran AB Komisyonu Başkanı von der Leyen, AB yatırım bankasının Türkiye’de yeniden angaje olması için çalışmaların başlatılacağını anlattı.
AB Komisyonu Başkanı von der Leyen, Türkiye ile güncellenmiş bir gümrük birliği müzakereleri başlatmayı büyük bir istekle beklediğini belirterek, “Tabii ki burada ilerleme olacak. Ancak bunun için gerçekten güçlü bir çaba sarf etmek gerekiyor. Ticaret engellerine mutlaka değinmeliyiz” dedi.
Türkiye’nin göç yönetimi konusunda, Doğu Akdeniz rotasında son derece kilit bir ortak olduğunu vurgulayan AB Komisyonu Başkanı von der Leyen, “Bu çerçevede paylaştığımız öncelikler için birlikte çalışmalı ve sınır yönetimi, göçmen kaçakçılığıyla mücadele ve vize konularındaki çabalarımızı daha yoğunlaştırmalıyız” diye konuştu.
AB Komisyonu Başkanı von der Leyen, Suriyelilerin yönlendirdiği ve sahiplendiği bir siyasi dönüşümü desteklemek ve aynı zamanda bir aday ülke olarak Türkiye ile AB arasındaki ilişkiyi derinleştirmek için çok fazla şeye ulaşılabileceğine inandığını belirterek, ilerleyen zamanda bu çerçevede iyi iş birliğini devam ettirmeyi büyük bir istekle beklediğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye ziyarette bulunan Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi.
Görüşmede, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da yer aldı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.